Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21428 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 18735 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Konya 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 06/04/2006NUMARASI: 2005/251-2006/586Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı karşı davalı (3. Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin davacı karşı davalı (3. Kişi) davasının reddine, karşı davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davası ile davalı alacaklı tarafından İcra ve İflas Kanunu'nun 97/17. maddesine dayalı olarak açılan karşılık tasarrufun iptali davasına ilişkindir.İstihkak davaları İcra ve İflas Kanunu'nun 97/11 ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 512. maddeleri gereği genel hükümlere göre görülür ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi ile 1 sayılı tarifedeki nispi esas üzerinden harca tabidir. Hal böyle olunca, alacak tutarı ile haczedilen dava konusu malın değerinden hangisi az ise, o değer üzerinden %054 oranında hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4'ü Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca peşin olarak alındıktan sonra yargılamaya devam olunması gerekirken, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe sonraki işlemlerin yapılamayacağını öngören aynı yasanın 32. maddesine aykırı olarak eksik alınan peşin nispi harçla yetinilerek davaya eksik harçla bakılması ve kamu düzeni ile ilgili olan bu hususun gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Aynı şekilde, karşılık tasarrufun iptali davaları da İcra ve İflas Kanunu'nun 97/11-281 ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 512. maddeleri gereği genel hükümlere göre görülür ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi ile 1 sayılı tarifedeki nispi esas üzerinden harca tabidir. Hal böyle olunca, takip konusu alacak tutarı ile iptal davasına konu tasarrufun değerinden hangisi az ise, o değer üzerinden %054 oranında hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4'ü Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca peşin olarak alındıktan sonra yargılamaya devam olunması gerekirken, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe sonraki işlemlerin yapılamayacağını öngören aynı yasanın 32. maddesine aykırı olarak peşin alınan eksik nispi harçla yetinilerek davaya eksik harçla bakılması ve kamu düzeni ile ilgili olan bu hususun gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.Mahkemenin kabulüne göre de, davacı-karşı davalı üçüncü kişi, tanık listesi (HUMK. md. 274) vermiş ve bu tanıkları dinletmek istediğini bildirmiş olduğuna göre, davacı-karşı davalı üçüncü kişi tanıklarının yöntemine uygun şekilde çağrılarak dinlenmesi (HUMK. md. 245-274) ve diğer kanıtlarla birlikte değerlendirilmesi gerekirken, gerekçe gösterilmeden 15.02.2006 tarihli celsede tanık dinletme taleplerinin reddine karar verilmek suretiyle davacı-karşı davalı üçüncü kişinin iddia ve ispat hakkının kısıtlanması doğru görülmemiştir. O halde, davacı-karşı davalı üçüncü kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıdaki gerekçelerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı-karşı davalı üçüncü kişinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacı karşı davalı (3. Kişi)'ya iadesine, 29.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.