Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Marmaris 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ : 24/02/2011NUMARASI : 2009/412-2011/79Davacı, davalıya yersiz olarak ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava, davacı Kurum'un davalı tarafından yersiz olarak çekilen meblağ olan 13.753,66 TL'nin yasal faizi birlikte tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile “13.753,66 TL alacağın dava tarihine kadar işlemiş yasal faizi olan 10.795,71 TL olmak üzere toplam;24.549,37 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, asıl alacak olan 13.753,66 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” şeklinde hüküm kurulmuştur.Davanın yasal dayanağını oluşturan 6111 sayılı Yasa'nın 44.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa’nın “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. maddesinde; "Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. ./..Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir” hükmü yer almaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davalının 10/12/1989 tarihinde eşi sigortalının vefat etmesi sonrası 01/01/1990-28/06/2006 tarihleri arasında Bağ-Kur kapsamında ölüm aylığı aldığı, ölen eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken 02/04/1993 tarihinde tekrardan evlendiği, Kurum'un 28/04/2009 tarihli yazısı ile yersiz olarak alınan aylık meblağı olan 13.753,66 TL ile yasal faizi olan 10.436,24 TL nin toplam tutarı olan 24.189,90 TL nin ödenmesi gerektiğinin davalıya bildirildiği, 03/06/2009 tarihli Kurum yazısı ile davalının 02/04/2009 tarihinde evlendikten sonra yersiz çekilen maaşlarının tespit edildiğinin belirtildiği, Kurum'un 01/04/1993-01/05/2006 tarihleri arası davalının yersiz olarak almış olduğu asıl aylık miktarının 13.753.66 TL olarak tespit etmiş olduğu, 1999 yılından itibaren davalıya ait banka hesap dökümünün dosyaya sunulduğu, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacının tekrardan evlendiği halde eski vefat eden sigortalı eşinden dolayı ölüm aylığı almaya devam ettiği anlaşılmakla kötüniyetli olduğu açıktır. Mahkemece 5510 sayılı Yasa'nın 96.maddesi gereğince davalının yersiz aylık aldığının Kurum tarafından tespit olunduğu tarihten geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemelerin Kurum tarafından talep olunabileceği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. Yapılacak iş; 5510 sayılı Yasa'nın 96.maddesi gereğince davalının iade ile yükümlü olduğu miktarı tespit edip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde, davalı asilin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.