MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 1995-2008 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve hak ettiği tarihte emekli sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davacının 1995-2008 yılları arasında kesintisiz olarak Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile “davacının 01/06/1995-03/03/2008 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğunun tespitine” karar verilmiştir.Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıl dışında süreklilik arzettiği hallerde de tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2926 sayılı Yasa'nın uygulanmasına ilişkin 26/03/1994 günlü 4 nolu tebliğine göre ürün bedellerinden % 1 oranında tevkifat yapmakla yükümlü gerçek ve tüzel kişilerin bu tevkifatı yaparak kurum hesabına intikal ettirmek zorunda oldukları, kesinti yaptığı halde Kurum hesabına yatırmayan gerçek veya tüzel kişilerin, Kuruma karşı sorumlu oldukları, bu kesintilerin yasal faiziyle birlikte kendilerinden tahsil olunacağı TCK.'nun 526.maddesi gereğince cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden davacının sattığı ürün bedelinden kesinti yapıldığının tesbiti sigortalılığın kabulü için yeterli olup, kesintiyi yapan davalı Kuruma karşı sorumlu olacağından kesinti yapıldıktan sonra Kurum hesabına yatırılmamış olması dahi sonuca etkili değildir.Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 18/05/2012 tarihli Tarım Bağ-Kur hizmeti ekstresinde davacının 01/10/1994-devam eden sigortalılık kaydının bulunduğu, Kurum tarafından düzenlenen denetmen raporu neticesi davacının ziraat odasına dayalı hizmetlerinin oda kayıtlarının usulüne uygun tutulmaması nedeniyle iptal edildiği, Kurum işlemi sonrası davacının Tarım Bağ-Kur hizmet sürelerinin 01/06/1995-31/12/1996 ve 01/09/1998-31/12/2001 tarihleri arasında geçerli olmak üzere yeniden belirlendiği, 17/07/2008 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal etmiş Tarım Bağ-Kur'a Giriş Bildirgesi üzerinde davacının sigortalılık başlangıç tarihine ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, ...'nın 18/04/2013 tarihli cevabî yazısı ile “davacıya ait oda kaydının 1995 yılında yapıldığı, 02/05/2012 tarihinde iptal olunduğu”nun Mahkeme'ye bildirildiği, 20/06/1995-12/07/2001 tarihleri arasında davacı adına düzenlenmiş prim tevkifatlarının bulunduğu, Muhtarlık tarafından “davacının 1994-2008 yılları arasında köyde ikamet ettiği”nin Mahkeme'ye bildirildiği, duruşmalarda dinlenen tanıkların “davacının 1995-2008 yılları arasında tütün ekip biçtiğini, geçimini tütün üretiminden sağladığını, köyde ikamet ettiğini” özet olarak beyan ettikleri, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; uyuşmazlık konusu dönem içerisinde davacının teslim ettiği ürünlerden 20/06/1995, 12/04/1996, 31/07/1998, 24/05/1999, 18/05/2000, 12/07/2001 tarihleri içerisinde kesinti yapıldığı, başkaca prim kesintisi ya da ürün teslimi bulunmadığı anlaşılmakla; 01/06/1995 – 31.12.2001 tarihleri arasında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin tespit hükmü doğru ise de davacı yönünden 01.01.2002 tarihinden 03.03.2008 tarihine kadar olan dönemde Tarım Bağ-Kur sigortalılık koşulları oluşmadığından bu dönem için de davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.