Mahkemesi : Denizli 2. İcra MahkemesiTarihi : 22.8.2006No : 1221-491Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık alacaklının İİK'nun 99 maddelerine dayalı olarak açtığı 3. kişinin istihkak ididasının reddi istemine ilişkindir. Dava konusu menkul mallar 9.12.2005 tarihinde takip ve borç kaynağı bonoda belirtilen adreste ve borçlu huzurunda haczedilmiştir. İİK 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla davacı alacaklı yararınadır. İcra Müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz. davalı 3. kişinin yasal karine aksini kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Dosya içerisinde mevcut vergi kaydı ve yoklama fişlerinden davalı borçlunun fason konfeksiyon işiyle iştigal ettiği ve işyerinde demirbaş olarak 10 adet dikiş makinası bulunduğunun tespit edildiği daha sonra 2003 yılında 15 yaşında olan oğlu M.Ç.adına yine aynı faaliyet alanıyla ilgili işyeri açıldığı ve bu kez borçlu babanın oğlu yanında sigortalı işçi olarak gösterilmek suretiyle aynı faaliyete devam ettiği, borçlu hakkında birçok takibin bulunduğu, hacizli makinalarla ilgili olarakda 3. kişi adına herhangi bir mülkiyet belgesi ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirdiğinden davalı borçulunun alacaklılardan mal kaçırma amacıyla , danışıklı olarak işyerinin 3. kişi oğul adına açtığı ancak fiilen borçlu tarafından işletildiği bu danışıklı işlemlerin alacaklı yönünden bir hüküm ifade etmeyeceği gibi bir an için danışıklı işlemlerin olmadığı düşünülse dahi hacizli malların 3. kişi oğula ait olduğu yolunda herhangi bir mülkiyet belgesi de ibraz edilmemiş olduğu da dikkate alındığında davacı alacaklı tarafından açılan davanın kabulü gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.112007 gününde oybirliğiyle karar verildi.