MAHKEMESİ: Gaziantep 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/10/2006NUMARASI: 2006/143-2006/332Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3. kişinin İİK.'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.Mahkemece; davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.İİK.'nun 96. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3.kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK.'nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran kişiler diğer bir 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler.Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK.'nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde İcra Mahkemesinin takibin devamı veya talikine ilişkin kararının 3.kişiye teblig tarihinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tebliğ edilmediği taktirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3.kişi tarafından istihkak davası açılabilir.Somut olayda; dava konusu taşınır mallar 27.06.2005 tarihinde haczedilmiş ve haciz sırasında hazır bulunan M. B. davacı 3.kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunmuştur. Dosya içeriğinden; anılan kişinin kim olduğu hususunda bir bilgi olmadığı gibi bu hususta bir araştırma yapılmadığı da anlaşılmaktadır.Yapılacak iş; öncelikle M.B. isimli kişinin kim olduğu araştırılarak davacı A.Ş. adına istihkak iddiasında bulunma yetkisi olan kişilerden (İİK.'nun 96/1 ve 85/2) olduğunun saptanması halinde, haciz sırasında 3.kişi şirket lehine yapmış olduğu istihkak iddiası ile yasal sürenin kesildiği, kabul edilmeli ve 08.09.2005 tarihli Gaziantep 3 İcra Mahkemesinin takibin devamına ilişkin kararı 3.kişiye tebliğ edilmediğinden satıştan önce açılan bu davanın süresinde olduğu kabul edilerek; esasına yönelik araştırma yapılmalıdır.Anılan kişinin davacı şirket adına istihkak iddiasında bulunma yetkisi olmadığının anlaşılması halinde haciz sırasında 3.kişi lehine yapılan istihkak iddiası davacı yönünden bir sonuç doğurmayacak ancak hacizden aynı gün haberdar olduğu yolunda da bir ispat söz konusu olmadığından 11.08.2005 tarihli istihkak iddiasının süresinde yapıldığı kabul edilmeli, prosedür işletilmesine rağmen İcra Mahkemesinin 08.09.2005 tarihli takibin devamına ilişkin kararı davacıya tebliğ edilmediğinden davanın süresinde açıldığı kabul edilerek esasına girilmelidir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan İİK.'nun 97/9 maddesinde İcra Mahkemesi kararının tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede davanın açılması gerektiği yönündeki açık hükme rağmen hatalı yorumla satış ilânı kararının tebliği esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davacı (3.kişi)'nın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.