Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21304 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2328 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmaları ile eksik bildirilen primlerinin ve prime esas kazançlarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava, 22.05.2000 ile 28.05.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde muhasebeci olarak çalışan davacının prime esas gerçek ücretinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davacının 2000-2004 yıllarına ilişkin talebinin reddine, 2005 yılına ait kuruma eksik bildirilen 4.702,06 TL,2006 yılına ilişkin 6.126,66 TL,2007 yılına ilişkin 6.488,53 TL,2008 yılına ilişkin 2.743,23 TL primin davalı işveren tarafından kuruma yatırılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden , davacının hizmet cetvelinde , 2005 yılında ücretinin 448,70 TL,2006 yılında 548,70 TL,2007 yılında 723,33 TL,2008 yılında 770,00 TL olarak bildirildiği,ücret bordrolarında davacının ücretlerinin Kuruma bildirilen şekilde belirtildiği ve bordroların imzalı olduğu...5.İş Mahkemesinin 2010/71 E. sayılı işçilik alacaklarına ilişkin dosyasında davacının 28.05.2008 tarihi itibariyle net ücretinin 953 TL olarak kabul edilerek karar verildiği ve kararın Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 2013/29647 K.sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği,davacı tarafından dosyaya sunulan cari hesap ekstresi başlıklı belgede belirtilen ücretler esas alınarak mahkemece davacının 2005 yılı sonrası ücretlerinin tespit edildiği,bordro tanığının davacının muhasebeci olarak çalıştığını ve 2008 yılında 1.050 TL ücret aldığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.Davacının uyuşmazlık konusu dönemde davalı işyerinin muhasebecisi olduğu açıktır. Keza ücret bordrolarında imzası bulunmaktadır ve davacı bu imzaların kendisine ait olmadığı yönünde bir beyanda da bulunmamıştır.Şirketin muhasebesini tutan ve Kurumla olan ilişkide resmi belgeleri düzenleyen en yetkili kişi olduğu gözetildiğinde bordrolardaki ücreti aşan miktarda ücret talep etmesi mümkün değildir. Buna göre ,mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan...'ne iadesine, 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.