Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21298 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2324 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 30.07.2010 - 05.10.2011 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ......tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davacının 30.07.2010-05.10.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile , davacının davalı şirket işyerinde 30.07.2010-05.10.2011 tarihleri arasında hizmet akdi ve asgari ücretin iki katı oranında ücretle sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitine,8.10.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına 13.05.2011-30.09.2011 tarihleri arasında... sicil numaralı.... işyerinden, 05.10.2011-10.04.2012 tarihleri arasında davalı ... sicil numaralı......unvanlı işyerinden hizmet bildirildiği,davalı işyerinin uyuşmazlık konusu döneme ilişkin bordrolarının dosyada bulunduğu,bazı aylara ait ücret bordrolarının dosyada bulunduğu ve imzalı olduğu,4.10.2011 tarihli iş sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücret olarak belirtildiği, mahkemece emsal ücret araştırması için TMMOB Orman Mühendisleri odasından görüş alındığı,davacının tanık beyanlarına göre davalıya ait otelde idari personel olarak çalıştığı ,mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun sonuç bölümünde terditli olarak görüş bildirildiği ,kararda bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına hükmedildiği bu durumun infazda tereddüt oluşturacağı anlaşılmaktadır.Yapılacak iş, davalı.... ile davacının bir kısım hizmetlerinin bildirildiği .... sicil numaralı ... işyeri arasında organik bağ olup olmadığını araştırmak,....işyerinin uyuşmazlık konusu döneme ilişkin bordrolarını getirterek ,her iki işyerinden de dönem bordolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının ücretini ilgili meslek odasından araştırmak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ...'ye iadesine 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.