MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 13/05/2006 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, biriken aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 13/05/2006 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmesi ve 13/05/2006 tarihinden itibaren tahakkuk eden aylıklarının yasal faizi ilke birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davacıya 13/05/2006 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasanın 27 vd. Maddeleri uyarınca maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, tahakkuk eden aylıkların yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Somut olayda; Mahkemece 05/08/2010 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekilince süresinde temyizi üzerine Dairemiz tarafından, 17/04/2012 tarih, 2010/11111 E. 2012/6380 K. sayılı ilam ile “davalı Kurumun davacının maluliyet oranına ilişkin kararları,...nin raporları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının maluliyet başlangıç tarihini tespit ettirmek için Adli Tıp Genel Kurulundan rapor almak ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” belirtilerek hüküm bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Ancak bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Uyulmasına karar verilen bozma ilamında, açıkça “davacının maluliyet başlangıç tarihini tespit ettirmek için Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınması ” gerektiği belirtilmiştir. Yapılacak iş, Adli Tıp Genel Kurulundan sigortalının 2/3 maluliyetinin başlangıç tarihinin tespit ettirilmesi, sonucuna göre ölen sigortalının murisi olan davacılar hakkında bir karar verilmesinden ibarettir.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.