Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2113 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23386 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, yurt dışında geçen çalışmalarının 5510 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında borçlanabileceğinin ve yurt dışında ilk defa sigortalı işe başladığı 01/09/1982 tarihinin Türkiyede sigortalılık başlangıcı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının Almanya'da ... sigortasına girdiği 01/09/1982 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ile Türk vatandaşlığında geçirdiği dönem olan 01/09/1982 ile 12/02/1999 tarihleri arasındaki hizmetlerini 5510 sayılı yasanın 4/1-(a) bendi kapsamında borçlanabileceğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile davacının Türk vatandaşı olarak Almanya'da ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı 01/09/1982 tarihinin Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü gerektiğinin ve Türk vatandaşı olarak Almanya'da çalıştığı 01/09/1982-12/02/1999 tarihleri arası hizmetlerinin 5510 sayılı yasanın 4-a maddesi kapsamında borçlanabileceğinin tespitine dair verilen karar, davalı Kurum vekilinin temyizi üzerine; Dairemizce, davacının borçlanma talep tarihi 11/06/2013 olup bu tarihten önce Türkiye'de 5510 sayılı Kanun'un 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılığı bulunmadığından 3201 sayılı Kanun'un 5.maddesinin 4.fıkrasına göre yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanun'un 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılık haline göre geçmiş sayılması isteminin reddine karar verilmesi ve davacı 02/05/1997 tarihinde izinle Türk vatandaşlığından çıktığı halde 12/02/1999 tarihine kadar borçlanma imkanı tanınması da usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş ve Yerel Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.Yargıtay'ın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur.(09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)Usuli müktesep hak müessesesi HUMK'nda düzenlenmiş olmamakla beraber,Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiş ve geliştirilmiştir.Bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda da usuli kazanılmış hak doğmuş olur.Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün,bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir.Bozma kararına uyan mahkeme,kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.Somut olayda, mahkeme kararında davacının Türk vatandaşı olarak Almanya'da ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı 01/09/1982 tarihinin Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ve 01/09/1982 tarihi ile Türk Vatandaşlığından izinle çıktığı 02/05/1997 tarihi arasında Almanya'da geçen süreyi borçlanabileceğine ilişkin bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleşmiş olmasına rağmen davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz davacıya iadesine, 10/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.