Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21113 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 875 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Denizli 1. İş MahkemesiTARİHİ: 26/10/2006NUMARASI: 2005/672-2006/948 Davacı, 5.309.78 YTL. tedavi giderinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, 5.309.78 YTL tedavi giderinin temerrüde düşülen tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsilini talep etmemiştir.Mahkemece, davacının tedavi tarihinde prim borcu bulunduğu gerekçesiyle 1479 sayılı Kanunun Ek 12.maddesi uyarınca istemin reddine karar verilmiştir.Kurum sigortalısı olan davacının, 15.11.2004 tarihinde çocuğunun dünyaya geldiği, sağlık sorunları bulunması sebebiyle 15.1.2004-6.12.2004 tarihleri arasında tedavi gördüğü ve bu tedavi sonucunda hastaneye 5.309.78 YTL ödemede bulunulduğu, yapılan tedavi giderlerinin Kurumdan istenildiği, Kurumun tedavi sırasında davacının prim borcu bulunduğu, prim borcunun tedavi sonrasında ödendiği ve sağlık karnesinin 29.12.2004 tarihinde verildiğini belirterek istemi red ettiği anlaşılmaktadır.1479 sayılı Yasanın Ek 12.maddesinde sağlık sigortası yardımlarından yararlanabilmek için sigortalının sağlık ve sigorta primi borcunun bulunmamasının gerektiği öngörülmüş, Yasanın Ek 14.maddesinde de hastalık hallerinde yapılacak sağlık yardımlarının hastanın iyileşmesine kadar süreceği belirtilmiştir. Bu duruma göre hastanın iyileşmesine kadar tüm tedavi giderlerinin Kurumca karşılanması gerektiğinden ve talepte bulunulduğu tarihte de prim borcu ödenmiş olup davacının sağlık ve sigorta prim borcu bulunmadığından, bilirkişi raporu ile de tedavi giderlerinin 2004 yılı Bütçe Uygulama Talimatına uygun olduğu belirtildiğinden davalı tarafın da bu rapora bir itirazın bulunmadığı anlaşıldığından istemin kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.