Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21066 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18391 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 17.01.1993 ile 12.04.2005 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.Dairemizin 2012/24617 E.,2013/2567 K. sayılı 14.02.13 tarihli bozma ilamı “…yapılacak iş,başka bordro tanıklarını dinlemek ve dinlenen bordro tanıkları ile beyanlar arasındaki çelişkiyi gidermek, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, davacının 1981 doğumlu olması nedeniyle iddia ettiği çalışmaya başlangıç tarihinde 12 yaşında olması nedeniyle hayatın olağan akışına aykırı olduğu, eğitim durumu değerlendirildiğinde davalı işyerinde muavin olarak çalışmasının normal olmadığı, davacının askerlik durumun gösterir belgenin dosya arasına alınarak, davacının bu dönemde öğrenci olup olmadığı araştırılarak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” şeklindedir. Dairemizin bozma ilamı sonrasında mahkemece komşu işyeri tanığı araştırması yapılmış, dinlenilen tanıklar davalı şirketin sahibi olduğu için komşu işyeri tanığı sıfatı bulunmamaktadır. Diğer dinlenilen tanıklar kısmi bordro tanığı olup davacının çalışmasını doğrulamaktadır.Mahkemece yapılacak iş, davacının 27.12.1996 tarihinde ceza dosyası kapsamında verdiği ifadede muavin olarak beyanda bulunduğu ve bozma sonrası dinlenilen kısmi bordro tanıklarında çalışmayı doğrulaması göz önünde bulunduğu, 1996 yılının maddi vaka olarak kabul edilip, bu tarih sonrası için davanın kabulüne karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.