Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş MahkemesiTARİHİ : 04/03/2015NUMARASI : 2014/314-2015/119Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Turizm ve İnş. Tic. A.Ş. Vekili ve İ.. B.. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.KARAR1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni geciktirici nedenlere göre davalı Tur. İnş. Tic. A.Ş. ve İ.. B..'un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda asıl davada 148.844,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi(davalı şirket yönünden), birleşen 2013/205 esas 2013/301 karar sayılı dosyada davalı İbrahim Uğur Bilensoy'dan 18.542,01 TL, davalı İ.. T..'ten 12.361,34 TL, davalı M.. B..'tan 6.180,67 TL maddi, birleşen 2014/518 esas 2014/645 karar sayılı dosyada 9.673,17 TL maddi(davalı şirket yönünden), davalı 11.641,35 TL maddi, davalı İ.. T..'ten 7.760,90 TL maddi, davalı M.. B..'tan 3.880,45 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 18.09.2013 tarihli ilk hüküm ile asıl davada 148.844,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi(davalı şirket yönünden), birleşen 2013/205 esas 2013/301 karar sayılı dosyada davalı İbrahim Uğur Bilensoy'dan 18.542,01 TL, davalı İ.. T..'ten 12.361,34 TL, davalı M.. B..'tan 6.180,67 TL maddi -tazminatın tahsiline karar verildiği, iş bu kararın davalılar Tur. Ve İnş. A.Ş. ile İ.. B.. tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 01.04.2014 tarihli ilamı ile davacının maddi zararının saptanmasında dönem zararları toplamından sürekli iş göremezlik oranına isabet eden kısmının tespit edilerek yaptırılacak hesaplama sonucu çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği için bozulmasına karar verildiği, bozma ilamından sonra alınan 03.09.2014 tarihli bilirkişi hesap raporunda asgari ücretin 2.97 katı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda davacının karşılanmamış maddi zararının 226.453,10 TL olduğunun belirtildiği, 03.09.2014 tarihli hesap raporu sonucunda davacı tarafın 2014/518 esas 2014/645 karar sayılı birleşen davayı açtığı, Mahkemece maddi tazminat yönünden asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır:Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.Somut olayda, bozma ilamından önce alınan hesap raporunda asgari ücret üzerinden maddi zarar hesabı yapıldığının ve bu durumun temyize konu edilmediği gibi bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşip davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğunun anlaşılmasına göre, bozma ilamından sonra alınan hesap raporunda asgari ücret üzerinden hesaplama yaptırılarak çıkacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde asgari ücretin 2.97 katı üzerinden hesaplama yapılan 03.09.2014 tarihli hesap raporunun hükme esas alınarak sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Yapılacak iş; davalılar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davacının maddi zararının konusunda uzman aktüerya bilirkişisine asgari ücret esas alınarak hesaplattırılması ile çıkacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. .../...O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.