Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2087 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5518 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Ankara 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/12/2007NUMARASI: 2007/711-2007/930Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı(3. Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3. kişinin takip hukukuna dayalı istihkak davasıdır. Haciz borçlunun huzurunda ve borçlunun muhtarlıkta kayıtlı olan adreste gerçekleşmiştir. İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Ancak bu yasal karinenin aksi her türle güçlü delille kanıtlanabilir. ( İİK'nun 97/a 2. fıkrası) Davacı 3. kişi haczin yapıldığı adresin kendisine ait olduğunu ve kızı olan borçlunun Yönetim Kurulu üyesi olduğu şirketin borçları nedeni ile tüm gelirlerinin haczedildiğini ve sahip olduğu malların icra yoluyla satıldığını bu nedenle kendisine ait eve yerleşerek birlikte oturmaya başladıklarını, borçlunun haczedilen eşyaları satın almaya yetecek gelirinin bulunmadığını belirtmiş ve delil olarak ta borç doğumundan sonra haciz tarihinden 7 ay önceki tarihli faturalara dayanarak haczin kaldırılmasını istemiştir.Mahkemece, İİK 97 maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile alacaklı lehine olduğu davacı üçüncü kişinin sunduğu faturaların her zaman temini mümkün belgeler olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, üçüncü kişinin kızı olan borçlunun eşyalarının daha önce başka takiplerle haczedildiği ve sonradan yanına yerleştiği iddiası ile ilgili delilleri araştırmadan ve haczin yapıldığı evin mülkiyetinin borçlunun annesi olan davacıya ait olması ve kendisine ait ev eşyaların bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu gözetilmeden eksik araştırma sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davacı yanca sunulan faturaların hacizli mallara uygunluğu saptanmalı faturaların hacizli mallara uygunluğunun tespiti halinde ise faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenerek faturaların şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı bilirkişi aracılığıyla saptanmalı, davacı 3. kişinin kızı olan borçlunun mallarının daha önce haczedilmiş olduğu ve sonradan üçüncü kişinin yanına geldiği iddiası nedeni ile muhtarlık kayıtlarından davacının haczin yapıldığı adreste oturmaya başladığı tarihi araştırıp, varsa borçlu hakkındaki takip dosyalarının ilgili icra müdürlüklerinden getirtilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.