Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20855 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5611 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Mersin 2. İş MahkemesiTARİHİ : 13/03/2014NUMARASI : 2009/343-2014/91 Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine. 2-Dava, 13.02.2004 tarihindeki iş kazasında yaralanan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece; 82.409,81-TL maddi, 8.000,00-TL'de manevi tazminatın kaza tarihi olan 13.02.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ünlü Makina Çelik Konstrüksiyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsili edilerek davacıya ödenmesine, davacının birleşen Mersin 1. İş Mahkemesinin 2011/30 esas sayılı dosyanın davalıları Y.. Ç.. ve A.. D..'e karşı açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davalarının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, davacının 13.02.2004 tarihli iş kazası nedeniyle ilk olarak 05.02.2007 tarihinde davalı işveren şirket aleyhine dava açtığı, bu davanın yargılaması sırasında alınan kusur raporuna göre kazanın oluşumunda davalı şirket müdürü A.. D.. ile fabrika ustabaşı Y.. Ç..'ın da kusuru tespit edilince bu kez 11.01.2011 tarihli davasını açarak bu kişilerden de aynı iş kazası nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu, her iki davanın birleştirildiği, bu birleşme sonrasında davacının 11.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 5.000,00-TL'den 82.409,81-TL'ye artırdığı, davalı Y.. Ç.. ve A.. D..'ün ıslahen artırılan maddi tazminat kısmına yönelik süresinde zamanaşımı definde bulundukları anlaşılmaktadır. Somut olaydaki uyuşmazlık; davalı gerçek kişiler Y.. Ç.. ve A.. D.. için hangi zamanaşımı süresinin uygulanacağı ve giderek bu davalıların hüküm altına alınan tazminatlardan sorumlu olup olmayacakları noktasında toplanmaktadır. Davalı A.. D.. ve Y.. Ç..'ın yargılama konusu 13.02.2004 tarihli iş kazasından ötürü sorumluluklarının akdi münasebete değil şahsi kusurları nedeniyle haksız fiile dayandığı açıktır. İş kazası tarihinde geçerli olan 818 sayılı Borçlar Kanununun 60/2 maddesine göre eylem aynı zamanda suç oluşturuyorsa artık o suç için öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı hükmü mevcut olup olayımızda zararlandırıcı sigorta hadisesinin ayrıca suç oluşturduğu hususu da tartışmasızdır. O halde işbu dosya davalısı gerçek kişiler (A.. D.. ve Y.. Ç..) bakımından olay zamanında geçerli olan TCK. 102/4 maddesinde belirtilen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmekte olup bu süre 7 yıl 6 ay, sürenin başlangıç tarihi ise TCK. 103. maddesine göre iş kazası tarihidir. Hal böyle olunca davacının 11.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davalılar A.. D.. ve Y.. Ç..'dan istediği maddi tazminat kısmı için haksız fiil tarihinden başlayan 7 yıl 6 aylık uzamış ceza zamanaşımı süresi geçmiş olmasına rağmen 11.01.2011 tarihli dava dilekçesine konu 5.000,00TL maddi tazminat kısmı ile manevi tazminat istemi bakımından bu zamanaşımı süresinin henüz geçmemiştir. O halde davalı A.. D.. ve Y.. Ç..'ın da hüküm altına alınan manevi tazminat ile maddi tazminatın 5.000,00TL'lik kısmından diğer davalı Ünlü Makina Çelik Konstrüksiyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile birlikte müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği halde bu davalılar aleyhine açılan tazminat davalarının tamamının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.