MAHKEMESİ: Tavşanlı 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 08/01/2008NUMARASI: 2008/25-2008/292Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava. iş kazası nedeniyle hayatını kaybeden işçinin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacıların murisi olan Ş.A.’ın 07.03.2005 tarihinde iş kazası geçirdiği ve hayatını kaybettiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kusurun aidiyeti ve oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Davacıların, murisi olan Ş.A., işveren K.Y.’ın işçisi olarak davalılardan D. M. Ticaret ve San. Ltd. Şti ye ait kömür yükleme sahasının çatı tamiratı işinde çalışmakta iken 07.03.2005 tarihinde çatıdan düşerek hayatını kaybetmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, asıl işi kömür madenciliği olan D. M. Ltd. Şit’ye ait kömür deposunun ek binasınının etermit olan çatısının onarımını yaptırmak üzere “Demir Doğrama ve çatı Onarım İşleri” alanında faaliyet gösteren ve adına tescili iş yeri bulunan Kenan Yaşar ile yapılan sözlü anlaşma sonucu çatının onarım işinin bu kişiye verildiği iş kazasında ölen sigortalının Kenan Yaşar’ın işçisi olduğu anlaşılmaktadır.506 Sayılı Kanunun 87. maddesinin 2.fıkrasında aracının (=alt işveren) tanımı yapılmıştır.Buna göre, “Bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı denir” Davalı D. M. Ticaret ve San. Ltd. Şti.’nin 87. maddedeki tanıma göre asıl işveren, diğer davalı K.Y.’ın ise aracı (=alt işveren) sıfatını kazanabilmesi için, Kenan Yaşar’ın D. M. Ticaret ve San. Ltd. Şti. nin gördüğü asıl iş olan kömür madenciliği işinde veya bu işin bölüm veya eklentilerinde iş alması ve bu işte kendi adına sigortalı çalıştırması gerekir.Somut olayda, davalılar arasıdaki ilişkinin istisna akti mi yoksa alt işveren üst işveren ilişkisi mi olduğu tartışılmadan ve ceza davasında sanık olarak yargılanıp 2/8 oranında kusurlu bulunan N. D.’in kusuru nedeni ile davalı D. M. Ticaret Sanayi Ltd. Şti. nin tazminattan sorumlu olduğu kabul edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir. ÖtE yandan Mahkemece Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/153 Esas sayılı dosyasında bulunan 31.11.2005 tarihli raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ve söz konusu raporda, davalılardan D. M. Ticaret ve San. Ltd. Şti yetkilisi N.D.in 2/8 oranında, işveren K.Y.’ın 3/8 oranında ve davacıların murisi Ş.A.’ın 3/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Oysa, Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesinde sabit olan maddi olgularla bağlı ise de, kusur oranı ile bağlı değildir. Olay, iş kazası olup, iş hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu bakımdan, insan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işyerinde işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur. İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenerek kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. Hal böyle olunca, 2/8 oranında kusurundan D. Madencilik Tic ve San. Ltd. Şti inin sorumlu tutulduğu N.D.’in şirket çalışanı olarak mı yoksa yöneticisi olarak mı kusurundan sorumlu tutulduğu açıklanmadan ceza davasındaki kusur raporunun hükme dayanak alınarak sonuca gidilmesi de doğru değildir. Yapılacak iş; İşçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu İş Kanunu’nun 77. maddesi ve işyerinin niteliğine göre işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddeleri çerçevesinde inceletmek, davalılar arasındaki yapılan sözlü anlaşmanın niteliği ve N.D.’in D. M. Ticaret Sanayi Ltd. Şti.'nin yöneticisi sıfatı ile mi yoksa davalı şirketin olay yerinde bulunan ve kusurlu davranışı ile olaya neden olan işçisi mi olduğu belirlenerek ve Borçlar Kanunu’nun 55. maddesi koşullarının varlığı dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalılardan D. M. Ticaret Sanayi Ltd. Şti. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.02.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.