E Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Eskişehir 2. İş MahkemesiTARİHİ : 04/11/2014NUMARASI : 2013/827-2014/689 Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 02/08/2010-30/08/2010 tarihleri arasında geçen çalışmaları ile geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının davalı işyeri nezdinde 02/08/2010-30/08/2010 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespiti ile uğramış olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile “davacının 02.08.2010-30.08.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı sayılacak şekilde çalıştığının tespitine, davacının uğramış olduğu kazanın 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesi uyarınca iş kazası olduğunun tespitine” karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı olan olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasa'nın 13. maddesine göre iş kazası; "Madde 13- İş kazası; a)Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi ad??na ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, c)Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, .... meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır." şeklinde tanımlanmıştır. Olayın iş kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın asıl amacı, 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmasının teminine yöneliktir. Diğer yandan bir sosyal sigorta olayının iş kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve olay da iş kazası ise, Kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir. .../.... Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının 27/04/2006-14/06/2010 tarihleri arasında toplam 1390 gün hizmetinin bulunduğu, davacının 30/07/2010-30/08/2001 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını belirtmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürlüğü'ne müracaatta bulunduğu, 23/11/2010 tarihli Kurum raporu ile davacının hizmet tespitine ilişkin Mahkeme ilamı ile davalı işyerinde geçen hizmetini ispatlayabileceği belirtilerek Kurum tarafından herhangi bir işlem yapılmadığı, davalı işyerinin 27/12/1996 tarihli ticaret sicil kaydının bulunduğu, 1084297 sicil no ile Kurum'da tescil kaydı ile “yufka imalatı” faaliyetinde bulunan davalı işyerine ait 2010/8-9 ay dönem bordrolarının getirtildiği, yapılan zabıta araştırması ile davalı işyerinin belirtilen adresten taşındığı, davacı ve davalı işyerini tanıyan herhangi bir kişiye rastlanmadığının 24/09/2013 tarihinde tutanağa bağlanmak suretiyle Mahkeme'ye bildirildiği, yargılama esnasında duruşmalarda aynı zamanda davalı işyerinin bordrolu çalışanı olan davacı tanıklarının dinlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; Mahkemece kazanın meydana geldiği tarih belirlenmeksizin eksik inceleme ve araştırma neticesi iş kazasına ilişkin kurulan tespit hükmü hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacının kaza sonrası herhangi bir hastaneye başvurup başvurmadığını araştırmak, kaza geçirdiğine ilişkin olarak ilgili hastane yönetimince ve emniyet tarafından tanzim olunan belge ve kayıtları getirtmek, bu şekilde davacının zarar gördüğünün belgelenmesi halinde kazanın meydana geldiği tarihi belirlemek suretiyle kazayı 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesi hükümleri çerçevesinde tartışarak çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.