Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2079 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 9532 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Bursa 4. İş MahkemesiTARİHİ: 17/12/2007NUMARASI: 2005/52-2007/1020Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, iş kazası sonucu sürekli iş gücü kaybına uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulü ile 17.234,00 YTL maddi ve 6.000,00 YTL Manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir Davacının iş kazası sonucu sürekli iş gücü kaybına uğradığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kusurun aidiyeti ve oranının belirlenmesi ile işverinen kim olduğunun tespiti noktasında toplanmaktadır. Davacının, davalılardan İ. I. adına tescili iş yerinde bantlama makinesinde çalıştığı sırada sağ el işaret parmağını makinenin çarkına kaptırması sonucu, sağ el işaret parmağından yaralanarak % 6,3 oranında iş gücü kaybına uğradığı, işyerinin Sosyal Güvenlik Kurumu ve Vergi dairesi kayıtlarında İ.I. adına kayıtlı olduğu, yapılan keşif sonucu alınan kusur raporuna göre olayda işveren olarak kabul edilen İ.I.’ın % 50 oranında, R.I.’ın ise % 50 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı görüşünün bildirildiği dosyadaki kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır.İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. Somut olayda, Mahkemece kabul edilen kusur raporunda davalılardan R.I.’ın iş yeri ile ilgisi açıklanmadan yazılı kayıt ve belgelerde iş yeri sahibi olarak İrfan Işık görülmesi karşısında, tanık anlatımına dayalı olarak işveren kabul edilerek % 50 oranında kusur verilmesi, ayrıca kusur raporunda kabul edildiği üzere 1 derecede kusurlu işveren olmasına karşılık tedbirsiz ve dikkatsiz davranarak kendi can güvenliğini tehlikeye atan davacıya kusur verilmemesi de doğru değildir.Mahkemece yapılacak iş; kayıtlarda işyeri sahibi olarak İrfan Işık görülmesi nedeni ile iş yerlerinden Sosyal Güvenlik kurumuna verilen 4 aylık prim bordrolarını getirtilerek aynı dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının beyanlarını almak, dönem bordrolarının bulunmaması durumunda zabıta, maliye ve meslek Odası aracılığı ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte iş yerlerine komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek R.I.’ın iş yeri ile ilgisinin, iş yeri sahibi mi yoksa işveren vekili sıfatı ile mi işyerinde bulunup bulunmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve sonucuna göre iş yeri ile ilgisi tespit edilerek, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden kusur raporu almak, kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlendikten sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 16.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.