MAHKEMESİ: Uşak İş MahkemesiTARİHİ: 14/12/2006NUMARASI: 2006/76-2006/730Davacı, Kurumca tahakkuk ettirilen primlerin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava nitelikçe, 12.05.2000 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa’ya tabi esnaf Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 14.11.1985-16.03.1996 ile 30.07.1998-12.05.2000 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve sonraki dönem için çıkartılan prim borcunun iptaline karar verilmiştir.Davacı, 12.02.1996-15.11.1997 tarihleri arasında 633 gün ile 18.11.2005-28.12.2005 tarihleri arasında 41 gün Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi zorunlu sigortalı ve 01.06.1998-31.03.2000 tarihleri arasında 660 gün, 01.06.2002-30.06.2002 tarihleri arasında 30 gün ile 01.12.2004-31.12.2004 tarihleri arasında 30 gün Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi isteğe bağlı sigortalıdır. Öte yandan, 14.11.1985 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa’ya göre esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmiş olup, davacının 15.12.1985-06.03.1996 tarihleri arasında tuhafiye, 06.01.1987-31.12.1993 tarihleri arasında parfümeri, 04.11.1994-16.03.1996 tarihleri arasında parfümeri ile 30.07.1998-12.05.2000 tarihleri arasında parfümeri ve kozmetik ürünleri satışı faaliyetinden dolayı vergi mükellefiyeti bulunmaktadır. Ayrıca, 21.11.1985-08.03.1996 tarihleri arasında U. M. ve T. Esnaf Odası kaydı ile 14.11.1985-08.03.1996 ve 05.08.1998-04.11.2004 tarihleri arasında esnaf ve sanatkar sicil kaydı mevcuttur. Bağ-Kur, 14.11.1985-06.03.1996 ve 01.04.2000-04.11.2004 tarihleri arasında davacıyı Bağ-kur sigortalısı olarak kabul etmektedir. Hal böyle olunca, verilecek kararın Sosyal Sigortalar Kurumu’nun da hak alanını doğrudan etkilediği açıktır. Bu bakımdan, Sosyal Sigortalar Kurumu’na davanın yöntemince yöneltilmesi gerektiği ortadadır. Oysa, yargılamanın Bağ-Kur’un huzuru ile sürdürüldüğü ve sonuçlandırıldığı açıktır.Yapılacak iş, davayı yöntemince Sosyal Sigortalar Kurumu’na yöneltmek ve davalı Sosyal Sigortalar Kurumu’nun ileri süreceği delilleri toplamak ve dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurum’un diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 14.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.