Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2059 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17494 - Esas Yıl 2015
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan .. vekillerince ile .. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava; davacının davalı işyerinde 01.01.1990 – 01.03.2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davacının davalı işyerinde 02.04.2004 – 01.03.2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitine dair verilen ilk karar K sayılı kararı ile; “ davacının talep ettiği dönemde muhtar ve aza olarak görev yapmış kişilerin, zabıta marifeti ile davacının talep ettiği dönemde davalılara ait portakal bahçesine komşu bahçesi olan kişilerin ve davacının komşularının tespit edilerek; davacının baktığını beyan ettiği portakal bahçesinde bulunan eve ne zaman ve nasıl yerleştiğinin, bahçe ile ilgilenip ilgilenmediğinin ve ilgilenmiş ise bu çalışmalarının işçi-işveren ilişkisi kapsamında kalıp kalmadığının, bahçedeki ağaçların ne zaman kesildiğinin ve ağaçlar talep edilen süre içerisinde kesilmiş ise daha sonra arazide herhangi bir tarımsal faaliyette bulunulup bulunulmadığının, tanık M.. C..'ın beyan ettiği gibi davalılara ait portakal bahçesinin işleri ile ilgilenip ilgilenmediğinin, davacının geçimini nasıl sağladığının sorularak daha önce dinlenilen tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmek suretiyle, ayrıca davacının hizmet cetvelinde çalışmaları bulunan işyerine ait dönem bordroları dosya arasına alınarak re'sen seçilecek tanıklar dinlenilerek ve davacının bu işyerindeki çalışmasının kapsamını belirlenerek, davacının davalılara ait işyerinde çalışmasının bulunduğu kanaatine varılır ise hizmet cetvelindeki çalışma ile davalılar yanındaki çalışmalar birbirini engellemez ise hak düşürücü sürenin aranmayacağı da dikkate alınarak varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibaret olduğu ” belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak; son olarak davacının 01.01.1990 – 01.03.2005 döneminde davalılara ait narenciye bahçesinde fiilen kesintisiz olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.Ancak; Dairemizin anılan bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkemenin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.03.2002 gün ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma ve hüküm verme yükümlüğü vardır. Bu ilke Usul Kanunu'nun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtay'ın bozma kararına uymuş olan mahkemenin, bu uyma kararı ile bağlı olup bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmünü tesis etme zorunluluğu vardır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde; davalı Kurum'dan hizmet cetvelindeki işyeri sorularak değil de davacının çalıştığını beyan ettiği arazinin tapu bilgileri yazılarak bordroların istenildiği, bu nedenle de davalı Kurum tarafından kayıtlı işyerinin bulunmadığından bahisle cevap verildiği ve bozma ilamında belirtilen davacının hizmetlerinin bildirildiği işyerinin araştırılmadığı, komşu işyeri tanıklarının tespiti için zabıtaya yazılan yazıya cevap verildiği, ancak mahkemece bu kişiler değil de davacı vekilinin komşu/komşu işyeri tanıkları olarak bildirdiği kişilerin dinlenildiği, tanık M.. C..'ın davacının çalıştığını beyan ettiği portakal bahçesi ile ilgilenip ilgilenmediğinin araştırılmadığı, davacının geçimini nasıl sağladığının, iddia ettiği gibi çalışması var ise davalılardan ücretini nasıl aldığının açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; zabıta marifeti ile tespit edilen ve davacının talep ettiği dönemde davalılara ait portakal bahçesine komşu bahçesi olan kişileri ve yine zabıta marifeti ile tespit edilen davacının komşularını dinlemek, tanık M.. C..'ın beyan ettiği gibi davalılara ait portakal bahçesinin işleri ile ilgilenip ilgilenmediğini tespit etmek, davacının geçimini nasıl sağladığını ve davalılardan ücretini nasıl aldığını sormak ve davacının beyanına göre gerekli araştırmaları yapmak, ayrıca davacının hizmet cetvelinde çalışmaları bulunan işyerine ait dönem bordrolarını dosya arasına alarak re'sen seçilecek tanıkları dinlemek, daha sonra dosyayı alanında uzman bir bilirkişiye tevdi ederek gerek görülür ise yerinde inceleme yaparak, davacının çalıştığını iddia ettiği portakal bahçesinin büyüklüğü, ağaçların kesilme zamanı da değerlendirilmek suretiyle, davacının sürekli çalışmasını ve bekçilik yapmasını gerektirecek bir işin bulunup bulunmadığını ortaya koyarak davacının bu işyerindeki çalışmasının kapsamını belirlemek ve böylece davacının davalılara ait işyerinde çalışmasının bulunduğu kanaatine varılır ise hizmet cetvelindeki çalışma ile davalılar yanındaki çalışmalar birbirini engellemez ise hak düşürücü sürenin aranmayacağını da dikkate alınarak varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan Kurum haricindekilere iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.