Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2050 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 4491 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: İstanbul 4. İcra MahkemesiTARİHİ: 20/12/2006NUMARASI: 2006/975-2006/1281Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) ile davalı (Alacaklı) Tekstil Bankası A.Ş. vekillerince istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, alacaklının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir,2-Davacı üçüncü kişinin temyizine gelince,Davacı 09.12.2005 tarihinde borçludan noter satış sözleşmesi ile satın aldığı .....plakalı aracı üzerine.İstanbul 14.icra müdürlüğünün 2006/139,4916,20565,20258,4531 sayılı takip dosyalarından,Şişli 3. İcra müdürlüğünün 2005/25736 sayılı takip dosyası,İstanbul 2.İcra Müdürlüğünün 2006/331 sayılı takip dosyası ,Kadıköy 6.İcra Müdürlüğünün 2006/509 sayılı takip dosyasından haciz konulduğundan bahisle ,belirtilen dosyalar dan konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.Mahkemece,İstanbul 14. İcra Müdürlüğüne ait takip dosyalarından, dava konusu araç üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına, diğer İcra müdürlükleri İstanbul 4.İcra Hukuk Mahkemesine bağlı olmadığından .bu icra müdürlüklerine ait takip dosyalarına ilişkin olarak dava dilekçesinin reddine karar verilmiştirHUMUK ‘nun !79.maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken kayıtlar açıkca belirtilmiştir .Dava dilekçesi incelendiğinde de anılan yasa maddesine belirtildiği gibi bir noksanlık bulunmadığı gibi dava dilekçesinde esaslı unsurların bulunmadığı nedeniyle HUMUK’nun 193/1 maddesi uyarınca iptaline karar verilebilmesi için bu hususun davalılar tarafından ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekirken bu yönde yapılmış bir itirazda bulunma dığından dava dilekçesinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bir an için mahkemenin kendisini yetkili görmediğinden bu yönde bir karar vermiş olduğu düşünülse dahi , basit yargılama usulüne göre yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebilir. (H.U.M.K. 187/2) Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hakim doğrudan (resen) yetkisizlik kararı veremez.Somut olayda davalılar tarafından süresinde yapılmış bir yetki itirazında da bulunulmadığından yetkisizlik kararı vermesi de düşünülemez.Öte yandan İİK’nun 4. maddesinde belirtilen icra mahkemeleri arasındaki görev dağılımına ilişkin düzenleme icra ve iflas dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazlara ilişkin olup,istihkak davalarını içeren bir görev dağılımı olmadığından görülmekte olan istihkak davasında uygulanması söz konusu değildir.Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan ,davacının Şişli 3. İcra müdürlüğünün 2005/25736 sayılı takip dosyası,İstanbul 2.İcra Müdürlüğünün 2006/331 sayılı takip dosyası ,Kadıköy 6.İcra Müdürlüğünün 2006/509 sayılı takip dosyasından onulan hacizlerle ilgili bir değerlendirme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden ,bu takip dosyaları ile ilgili olarak dava dilekçesinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde davacı üçüncü kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalı T.B.A.Ş.'ye yükletilmesine, 12.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.