Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ile davalılardan Müdürlüğü vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalılardan Müd. Vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava 07.01.2013 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacılar vekili iye davalılardan Müd. Vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemenin manevi tazminatın takdirine ilişkin kararı isabetlidir. Maddi tazminatın belirlenmesi sırasında ise hata yapıldığı görülmektedir.Zararlandırıcı sigorta olayı sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin maddi zararlarının hesaplanmasında gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Maden işyerinde yeraltında betoncu ustası çalışan kazalının asgari ücretin 1,47 katı düzeyinde bir ücret aldığı 6552 sayılı yasa gereğince 11.09.2014 tarihinden itibaren de asgari ücretin 2 katı düzeyinde ücretle çalışacağının kabulü ile hak sahiplerinin tazminatlarının hesaplandığı hesap bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de varılan bu sonuç hatalı olmuştur. Tazminatın saptanmasında; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net gelirinin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Somut olayda sigortalıya ait banka hesabına yatırılan maaşları gösteren banka hesap ekstresine göre, fiili olarak hesaba yatırılan miktarların, tazminat hesabında esas alınan ücretle uyumlu bulunmadığı, banka hesabına maaş ödemesi açıklaması ile işveren şirket tarafından gönderilen ücretlerin, tazminat hesabına esas ücretin üzerinde bulunduğu görülmektedir. Hal böyle olunca sigortalının hesabına maaş açıklaması ile yatırılan ücrete neden itibar edilmediği açıklanmaksızın, olay tarihinde asgari ücretin 1,47 katı ücretle çalışıldığının kabulünün hatalı olduğu ortadadır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidirO halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden Müdürlüğü'ne yükletilmesine 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.