Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20491 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 276 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Konya 1. İş MahkemesiTARİHİ: 05/12/2006NUMARASI: 2004/966-2006/3152Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 20.03.2003-7.5.2003 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı SSK vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine.2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, davacının davalı işverene ait 74423 nolu işyerinde 20.03.2003 tarihi ile 07.05.2003 tarihleri arasında geçen, davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş ise de; varılan bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı işverence davacının (74423) sicil nolu iş yerinde 08.01.2001 tarihinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesi verildiği, 08.01.2001-31.12.2001 tarihleri arasında 354 gün, 01.01.2002-06.05.2002 tarihleri arasında 126 gün bildirimde bulunulduğu, işyerinin kapsama alınış tarihinin mahkemece araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekten, davacının işyerindeki çalışmaları 08.01.2001, tarihli davacının imzasını taşıyan işe giriş bildirgesi ile Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak primleri ödenmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Somut olaya gelince; mahkemece dinlenen davacıyla birlikte bu işyerinde pazarlama müdürü olarak çalışan, 2003/1-2. dönem bordrosunda kayıtlı tanık M.D.’in, davacının 2003 yılında işe başladığı 5 mayısta maaş ödendiği 7 mayısta davacı kağıt imzalamak istemeyince işine son verildiğine ilişkin beyanı, davalı vekilinin vekaletnamesinde P. İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş, P. Kimya A.Ş ve P. B. Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş’lerini temsilen Yönetim Kurulu Başkanı B.Z.P.’ın imzasının bulunması, P.Kimya A.Ş adına kesilen 04.04.2003 tarihli faturayı davacının imzasıyla teslim alması, P. B. Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş antendi bulunan ve davacının 02.05.2003, 11.04.2003, 05.04.2003 tarihlerinde izin kullandığına dair uygundur imzalı izin formları karşısında, davacının tespitini istediği dönemde davacı işveren şirkete ait işyerlerinde çalıştığı hususu sabit olmasına rağmen, mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.