Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2046 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22772 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebepler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davacı ve davalı Kurum vekillerinin tüm, davalı işveren vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, davacının davalı nezdinde geçen hizmetinin tespiti ile primlerinin yatırılmasını, bakiye ücretli analık izin hakkı alacağının ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile “davacının 01.07.2010- 01.11.2010 dönemleri arasındaki çalışmasının tespitine yönelik talebinin reddine, 884,24 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine”, dair hüküm kurulmuştur.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı ve davalı işveren arasında 1(bir) yıllık belirli süreli iş sözleşmelerinin 26.12.2007, 31.06.2007, 24.12.2008, 08.07.2009, 04.01.2010 tarihlerinde altı aylık dönemler halinde bir süre askıda kalmak sureti ile yenilendiği, dava konusu dönem içerisinde 04.01.2010-01.07.2010 tarihleri arası için geçerli olan “Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Nakil Hakkı Bulunmaksızın Çalışacak Personele İlişkin Belirli Süreli İş Sözleşmesi”nin 04/01/2010 tarihinde akdolunduğu, 01/11/2010 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin ise 02/11/2010 tarihinden itibaren uygulanacağının belirtildiği, Mahkeme ilamı ile davacı ile davalı işyeri arasındaki iş sözleşmesinin 06.12.2006 tarihinden itibaren “Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi” olarak tespitine karar verilmiş olup verilen kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, davacı tarafından 27.07.2010 tarih ve 010005 sayılı dilekçe ile iş akdinin sonlandırılması ve her türlü işçilik alacağının ödenmesi davalı işyerinden talep edilmiş iken 31/08/2010 tarihli dilekçe ile bu talebin geri çekildiği, davacının 10.11.2010 tarihinde doğum yapmış olup doğum sonrası 08.11.2010-02.02.2011 tarihleri arasında istirahatli sayılması gerektiğine ilişkin raporun mevcut olduğu, 08/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 4857 sayılı Yasa'da belirtilen süre ile doğum izni -kullanma talebinde bulunulduğu, 03/02/2011 tarihinden itibaren ücretsiz izinli kabul edilerek 03/08/2011 tarihinden itibaren göreve başlaması gerektiğinin davalı işveren tarafından davacıya bildirildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Yasa'nın 18 maddesidir. Maddede; geçici işgöremezlik ödeneğinin “Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla;a)İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için,b) (Değişik: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için,c) (Değişik: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için,d) (Değişik: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için, (1) geçici iş göremezlik ödeneği verilir.(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre doğum öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı sürelerde geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/11 md.) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde 17 nci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisidir.Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazançların alt sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt sınırın altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta bulunanların veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri, günlük kazançlarının alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre ödenir.Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir.Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûl ve esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, Mahkemece filli çalışmanın olmadığı süreler yönünden davacının hizmet tespiti talebinin reddine dair kurulan hüküm isabetli olmakla birlikte davacıya bu dönem içerisinde ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödeneğinden davalı Kurum'un sorumlu olduğu yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda açıkça ortada iken davalı işyerinin de geçici iş göremezlik ödeneğinin davacı sigortalıya ödenmesinden dolayı sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı işveren vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...'ne iadesine , aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 09/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.