Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 20/08/2003-14/02/2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının 20.08.2003 – 14.02.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; sicil numaralı davalı işyerinin 05.01.2012 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, ihtilaflı dönemde davacı adına davalı işverene ait sicil numaralı inşaat işyerinden 17.05.2005 – 13.12.2005 tarihleri arasında çalışmanın bildirildiği, davacının 01.10.1999 – 01.07.2000 tarihleri arasında ve 04.06.2008 tarihinde başlayıp devam eden şekilde tarım Bağ-Kur sigortalı olduğu, davacının 07.05.2004 – 14.02.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait trafik cezası aldığı görülmüştür.Somut olayda; davacının, ihtilaflı dönemde davalı işyerinde çalıştığı tanık beyanları, ceza tutanakları ve tüm dosya kapsamından sabit olmuştur. Ancak davalı işveren vekilinin, “27.10.2009 – 27.12.2009 tarihleri arasında davacının ehliyetine el konulduğu” şeklindeki iddiası araştırılmadan böyle bir iddianın gerçek olduğunun anlaşılması halinde bu dönemin dışlanması gerektiği düşünülmeden bu dönem yönünden de hüküm kurulması hatalı olmuştur.Yapılacak iş, ihtilaflı dönemde davacının ehliyetine el konulup konulmadığını araştırmak, böyle bir dönemin olduğunun tespit edilmesi halinde şoför olan davacının ehliyetsiz çalışamayacağını kabul ederek bu dönemi dışlamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir..../...Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönler incelenmeksizin, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.