Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20099 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 16523 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Mersin 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/09/2006NUMARASI: 2005/618-2006/704 Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık, İ.İ.K.'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak davasına ilişkindir.Davaya konu hacizli travertenler, borçlu şirkete ait işyerinde ve yetkilisi M.S. huzurunda haczedilmiş olup, İ.İ.K.'nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi ise, davacı 3.kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanmamıştır:8.6.2005 tarihinde borçlu şirket adresinde yapılan hacizde, 2.000 m2 traverten mermer haczedilip, hacze itiraz etmeyen borçlu şirket yetkilisine yediemin olarak bırakıldıktan sonra, 17.09.2005 tarihinde yine borçlu şirkete ait aynı işyerinde uygulanan ve istihkak davasına konu olan haciz sırasında, alacaklı vekili ilk hacizden vazgeçtiğini bildirerek, her palette 35.5 m2 traverten mermerin bulunduğu 26 palet traverteni haczetmiş, borçlu şirket yetkilisi, haczedilen paletlenmiş travertenleri 3.kişiye fatura karşılığı sattığını ileri sürerek istihkak iddiasında bulunmuştur. Davacı 3. kişi de, 17.09.2005 tarihinde haczedilen travertenleri borçlu şirketten satın aldığına dair 05.09.2005 tarihli faturaya dayanarak istihkak davası açmış, hacizden 12 gün önceki ve ödeme emrinin tebliğinden sonraki tarihli bu faturanın gerçekliğinin araştırılması için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda 3.kişi ve borçlu şirketin yasal defterlerinde kayıtlı olan bu faturanın, tarih ve sıra numarasını takip etmediği saptanmıştır. Öte yandan istihkak davasına konu travertenler eşya hukuku anlamında misli eşya niteliğindedir. Alış verişte prensip itibariyle sayma veya tartma veya ölçme ile belirli hale gelen, ferden belirlenemeyen eşya misli eşyadır. Bu haliyle hacizli tarvertenlerin 3.kişi tarafından ibraz edilen faturadaki tarvertenler olduğu kesin olarak kanıtlanamaz. Nitekim haciz yerinde, istihkak davasına konu paletlenmiş travertenlerden başka çok miktarda traverten bulunduğu haczi uygulayan icra müdür yardımcısının ve hacizde hazır bulunan taksi sürücüsünün tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır. Ayrıca Medeni Kanun’un 763.maddesi uyarınca “taşınır mülkiyetinin nakli için zilyedliğin devri” gerekir. Davacı 3.kişinin hacizli malların zilyedliğini devralmamış olması karşısında mülkiyetin kendisine geçmemiş olduğu da açıktır. Bu durumda kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamayan davanın reddi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.