Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19950 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5407 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Bursa 5. İş MahkemesiTARİHİ: 29/12/2006NUMARASI: 2005/172-2006/804Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan B.-E.Ltd.Şti. ile H.Ü. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle davalı sigorta şirketi tarafından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 3.5.2005 tarihli ilamı ile bozulan Kestel Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.11.2003 tarihli kararının icraya konması ve İcra Dairesine ödeme yapılmış olması nedeniyle bu ödemenin bozma kararından sonraya yapılan zarar hesaplamasında nazara alınmasının mümkün olmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2-Dava, davacıların yakınlarının iş kazası sonucu ölümü nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne kara verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden sigortalının geçirdiği iş kazası sonucu 1.8.2001 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.Dava nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin Peşin Sermaye değerinin belirlenen tazminattan düşürülmesi gerektiği Yargıtay'ın oturmuş yerleşmiş, görüşlerindendir. Bu bakımdan, davanın niteliği gözönünde tutularak öncelikle hak sahiplerine Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından iş kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması, gelir bağlanmış ise, bildirilen miktarın, tazminattan düşülmesi, gelir bağlanmamış ise bu yön, hak sahibinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden hak sahibine; gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurmaları ve giderek dava açmaları için önel verilmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır. Başka bir anlatımla, hak sahibi tarafından Kurum aleyhine açılan davada, 506 Sayılı Yasanın 24.maddenin öngördüğü koşulların oluşmadığının saptanması durumunda; hak sahibine, gelir bağlanmayacağı giderek, hak sahibinin, destekten yoksun kalma tazminat isteme hakkına sahip olmayacağı açık-seçiktir. Somut olayda, hak sahibi anne ve baba yönünden yukarıda açıklanan doğrultuda, inceleme ve araştırma yapılmadığı ortadadır. Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümü durumunda 506 sayılı Yasa'nın 24. maddesinin belirlediği koşulların gerçekleşmesi ile ana ve babasına gelir bağlanmaktadır. 4958 sayılı Yasa'nın 35. maddesi ile 506 Yasa'nın 24/1. maddesinde yapılan değişiklikten önce, ana ve babanın anılan gelirden yararlanabilmelerinin koşulu " ölen sigortalının sağlığında onların geçimini sağlamış olması" iken, anılan madde de yapılan 29.7.2003 tarihli 6.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemeyle sigortalının ana ve babasına gelir bağlanmasının koşulu " sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çakışmayan veya 2022 sayılı Yasa'ya göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan " biçiminde değiştirilmiştir. Bu tür yasaların yürürlüğe girmeleri ile birlikte derhal tesirini husule getireceği tartışmasızdır. Somut olayda sigortalının anne ve babası maddi tazminat isteminde bulunmuş olup sigortalının babası E.E. 'in SSK'dan 19.7.2002 tarihinden beri yaşlılık aylığı aldığı anlaşılmaktadır.Davacı anne ve babaya ölen sigortalı oğulllarından iş kazası sigorta kolundan gelir bağlama koşulları ölüm tarihi olan 1.8.2001 ile 6.8.2003 ve 6.8.2003 tarihinden sonra farklılık arzettiğinden yapılacak iş; davacılara gelir bağlanması için SSK'na başvurmaları, kurumca gelir bağlanmaması halinde giderek SSK'na dava açamaları yönünde önel vermek ve sonucun göre karar vermekten ibarettir.2-Davacılara A. O. sigorta şirketi tarafından ferdi kaza sigortasından toplam 5.000.00-YTL ödeme yapıldığı uyuşmazlık konusu degildir. Uyuşmazlık kazadan sonra yapılan bu ödemenin davada en son hesaplanan tazminattan hangi kıstaslar nazara alınarak indirileceği ve hak sahiplerinden herbirine yapılan ödemenin miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır. Sigorta şirketince düzenlenen belgede ödemenin O. B. Şubesi 1098412 nolu hesaptan davacıların avukatı M.O.D.'ya yapıldığı görülmektedir.Yapılacak iş; öncelikle ilgili banka şubesinden ödemenin hangi tarihte ve her davacı için ne miktar ödeme yapıldığını sormak, ödemenin her davacı için ne miktar yapıldığı belli degilse ödemenin davacılara miras hisse hisselerine göre yapıldığı kabul edilerek davacılara yapılan ödeme miktarını tespit etmektir. Kural olarak yapılan ödemenin bu miktar ile sınırlı olmak üzere bağlayıcılığı asıldır. Gerçek anlamda ödemeden söz edebilmek için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunmaması koşuldur.Ödemenin yapıldığı tarihteki verilerle hesaplanan tazminat ile ödenen miktar arasındaki açık oransızlığın bulunduğu durumlarda yapılan ödeme makbuz niteğinde kabul edilebilir. Bu durumda ödemenin yapıldığı tarih gözönünde tutularak davacıların gerçek zararı uzman bilirkişi aracılığı ile saptanmalı (ödemenin yapıldığı tarihe göre SSK'ca bağlanan gelirin peşin sermaye değeri tenzil edilmek suretiyle) böylece hesaplanan miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunup bulunmadığını denetlenmeli, açık oransızlığın bulunması durumunda maddi tazminata ilişkin ödenmeyi "kısmi ifayı içeren makbuz" niteliğinde kabul etmek ve yapılan ödemenin ödeme tarihindeki gerçek zararı hangi oranda kaşıladığını hesaplamak, son verilere göre hesaplanan tazminat miktarından yasal indirimler yapılmak suretiyle belirlenerek gerçek zarardan davalı tarafın ödeme yapılan tarihe göre zararın karşılandığı oranda indirim yapmak daha sonra kalan miltara hükmetmek gerekir. Açık oransızlığın bulunmadığının tespiti halinde ise maddi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmelidir.Mahkemece davacılara sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeyi her yılki enflasyon oranına öre artırmak suretiyle raporun tanzim tarihinde balig olduğu miktarı gerçek zarardan tenzil etmek suretiyle karşılanmayan zararı bulan bilirkişi raporu hükme esas alınarak sonuca gidilmesi de hatalı olmuştur.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilemeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlere BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6.11.2007 gününde oybirligiyle karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar BOŞANMA DAVASINDA DAVALI TAŞINMAZINA İHTİYATİ TEDBİR KONULAMAYACAĞI Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilin 31.01.2013 tarihli karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Boşanma veya ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu'nun 1 Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23. mirasçılar arasında gerçekleştirilen miras payı devrinin geçerli olması için noterde ya da tapu sicil memuru huzurunda yapılması zorunlu değildir. S.. E.. ile A.. C.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.09.2007 gün ve 303/457 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı mirasçıları tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?