Mahkemesi : Ordu İş MahkemesiTarih : 19.12. 2006No : 312-144 Davacı, 01.10.1989-30.05.1997 tarihleri arasında zorunlu SSK. çalışmaları dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlerle davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı 01.10.1989-30.05.1997 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı çalışmalarının dışlanarak 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalıs?? olduğunun tesbitini istemiştir Mahkemece davacının 01.10.1989-30.05.1997 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı çalışmaları hariç tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p.e. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Ş. Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede davacının 13.09.1989 tarihinde kayda alınan giriş bildirgesine istinaden 01.10.1989 tarihinde resen tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı çalışmalarından dolayı 14.12.1990 tarihinde terkin edildiği, 15.12.1990-15.02.1991, 02.03.1991-31.03.1991 tarihleri arasında kısa süreli ve 01.06.1997 tarihinden 09.01.2006 tarihine kadar da 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı çalışmalarının bulunduğu, Ziraat Odası’na 30.09.2002 tarihinden itibaren kayıtlı olduğu, 18.02.2005 tarihli bildirgede 1385 sayılı Tarım Kredi Kooperatif yönetim Kurulu karar tarihinin yazılı olduğu ancak Mahkemece kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise tarihinin araştırılmadığı, Fındık Tarım Satış Kooperatifi kaydının olmadığı, tapulu zirai arazisinin bulunmadığı ancak Belediye Emlak Şefliğinden 25.000 m2. tarla kaydının bildirildiği, 2004 yılı için geçerli Çiftçilik belgesine sahip olduğu, herhangi bir ürün tesliminden dolayı Bağ-Kur prim kesintisinin bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece, davacının sigortalılığı konusunda ihtilaf bulunmayan 01.10.1989-14.12.1990 tarihleri arasındaki dönemle ilgili hukuki yarar olmadığı halde tesbit kararı verilmiş olması ve davacı tarafından tarım Bağ-Kur sigortalısı olma iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesi yapılmayan, teslim ettiği ürün bedellerinden prim kesintisi bulunmayan ve dolayısı ile tarımsal faaliyetin kanıtlanamadığı ve 14.12.1990-30.05.1997 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş davacıya ihtilaf konusu olan 14.12.1990-30.05.1997 tarihleri arasındaki dönemde varsa ürün satışı yaptığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, Tarım Kredi Kooperatifine kayıtlı ise kayıt tarihini tespit etmek, Belediye Emlak Şefliğinden bildirilen 25.000 m2. tarlanın hangi tarihten itibaren davacının elinde bulunduğunu tespit etmek ve varsa zirai amaçlı banka kredisi kullanıp kullanmadığının araştırılıp tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.