Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19881 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 14649 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Kırşehir 1.Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 08/05/2007NUMARASI: 2007/51-2007/152Davacı, 10.05.1986 tarihinde çıkışının yapılmasına ilişkin muarazanın meni ile Bağ-Kur sigortalılığının devam etmesi nedeniyle çıkışının olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davalı kurumun 413-2679 sayılı işleminin iptali ile davacının 10.05.1986 tarihinde Bağ-Kur sigortalılık kaydının devam etmesi nedeniyle kayıt çıkışının olmadığının tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a ba??vurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa'nın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve Bağ-Kur'lu çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.Dosya içeriğinden; davacının 10.05.1986 tarihinde 2926 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur’a kayıt ve tescilinin yapıldığı,bu tescilin davacının 11.05.1986-01.07.1986 tarihleri arasında 506 sayılı Kanuna tabi olarak 51 gün çalışması nedeniyle davalı Kurumca iptal edildiği,davacının 11.05.1986-01.07.1986 tarihleri arasında 51 gün, 01.11.1996-28.02.1997 tarihleri arasında 120 gün ,01.11.1997-02.11.1997 tarihleri arasında 2 gün 506 sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalı olarak çalıştığı, davacının 01.01.1993 tarihinde Mucur ziraat odası kaydınınbulunduğu , davacının Tarım Kredi Kooperatifi kaydının, diğer kooperatif kayıtlarının,taşınmaz kayıtlarının araştırılmadığı, ihtilaflı dönemde davacının tarımsal faaliyetinin olup,olmadığı konusunda zabıta araştırması yapılmadığı,bu konuda ilgili muhtarlıktan beyan alınmadığı görülmüştür.Somut olayda davacının Tarım Kredi Kooperatifi kaydı, kooperatif kaydı ,taşınmaz kayıtları araştırılmadan, ihtilaflı dönemde davacının tarımsal faaliyetinin olup-olmadığı konusunda zabıta araştırması yapılmadan,bu konuda ilgili muhtarlıktan beyan alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.Yapılacak iş; davacının Tarım Kredi Kooperatifi kaydı, kooperatif kaydı ,taşınmaz kayıtları getirtilerek , ihtilaflı dönemde davacının tarımsal faaliyetinin olup-olmadığı konusunda zabıta araştırması yaptırılarak ve bu konuda ilgili muhtarlıktan beyan alınarak, 2926 sayılı kanunun 10.maddesinde belirtildiği üzere tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca ulaşmaktır.Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.