Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Giresun 1. Asliye Hukuk ( İŞ) MahkemesiTARİHİ : 27/04/2015NUMARASI : 2015/93-2015/349Davacı, 01/06/1996- 01/06/1999 tarihleri arasında tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitiyle 6552 sayılı yasadan yararlanma hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 01/06/1996-01/06/1999 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6552 sayılı Yasanın hükümlerinden faydalanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 01/06/1999 tarihi itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak Kuruma tescil edildiği, prim borcu nedeniyle aynı tarih itibariyle sigortalılığın durdurulduğu, 17/11/2014 tarihli çay fabrikası tevkifat belgesinde üretim başlangıcının 01/01/1994 tarihi olduğu ve davacı adına Mayıs/1996, 1997 ve 1998 yıllarında prim kesintisi bulunduğu, yine aynı çay fabrikasının 13/02/2015 tarihli tevkifat belgesinde ise, davacının çay bahçesi ruhsatını 89 üretici numarası ile kayıtlı olan babasından 02/02/1999 tarihinde devraldığını, 1996-1998 arası üretici olmadığını, ürün teslim etmediğini ve dolayısıyla davacı adına prim kesintisi bulunmadığının belirtildiği, davacının 1999 yılında kooperatif üyeliğinin, 2003 yılında ziraat odası kayıtlarının başladığı ve halen devam ettiği, davacı vekilinin çay fabrikasının belgeleri arasındaki çelişkiler giderilmeden sonuca gidildiği gerekçesiyle kararı temyiz ettiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, ilgili çay fabrikasının 13/02/2015 tarihli tevkifat belgesinde her ne kadar davacının çay bahçesi ruhsatını 89 üretici numarası ile kayıtlı olan babasından 02/02/1999 tarihinde devraldığını, 1996-1998 arası üretici olmadığını, ürün teslim etmediğini ve dolayısıyla davacı adına prim kesintisi bulunmadığı belirtilmiş ise de, aynı fabrikanın 17/11/2014 tarihli tevkifat belgesinde üretim başlangıcının 01/01/1994 tarihi olduğu ve davacı adına Mayıs/1996, 1997 ve 1998 yıllarında prim kesintisi bulunduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla ilgili çay fabrikasının her iki belgesi arasındaki çelişki giderilmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, ilgili çay fabrikasından, yukarıda tarihleri belirtilen tevkifat belgelerini ekleyerek belgeler arasındaki çelişkilerin nedenini sorup gidermek, eğer davacı adına prim kesintisi varsa davanın kabulüne, prim kesintisi yoksa şimdiki gibi davanın reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.