MAHKEMESİ: Diyarbakır 2. İş MahkemesiTARİHİ: 26/09/2006NUMARASI: 2006/502-2006/34Davacı, murisinin iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, davacıların yakınlarının iş kazası sonucu ölümü nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava nitelikçe Sosyal Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan düzeltilmesi gerektiği Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.Bu bakımdan, davanın niteliği göz önünde tutularak öncelikle hak sahiplerine Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından iş kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması, gelir bağlanmış ise bildirilen miktarın tazminattan düşürülmesi, gelir bağlanmamış ise bu yön hak sahibinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden hak sahibine gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumu’na dava açması için önel verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği açıktır. Başka bir anlatımla hak sahibi tarafından Kurum aleyhine açılmış davada, 506 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü koşulların oluşmadığının saptanması durumunda hak sahibine bağlanmayacağı sonuçta da destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakkına sahip olmayacağı ortadadır. Somut olayda, hak sahibi anne hakkında yukarıda açıklanan doğrultuda inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davacı annemin maddi tazminat istemi yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.