Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Bakırköy 8. İş MahkemesiTARİHİ : 11/07/2014NUMARASI : 2009/760-2014/258 Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 19.01.1999-01.01.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı tarafından davalı şirkete ait işyerinde pazarlama müdürü olarak çalıştığının iddia ettiği, davalı şirketin 21.08.2000 tarihinde tescil edildiği, davalı şirkete ait 12 farklı işyerinin olduğu, bunlardan 1091673 sicil nolu işyeri tarafından 21.06.2002-22.01.2007 tarihleri arasında davacı adına hizmet bildiriminde bulunulmuş olduğu, dosyaya sadece bu işyeri bordrolarının getirtilmiş olduğu, tanık beyanlarının alınmış olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda; davalı şirkete ait birden fazla işyeri olduğunun anlaşılmasına karşın davacya ait hizmetlerin hangi işyerinde geçtiği belirlenmeden ve hükümde belirtilmeden hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacıya çalışmalarının davalı şirkete ait işyerlerinden hangisinde geçtiğini sormak, davacı tarafından 1091673 sicil nolu işyerinden faklı işyerinde de çalıştığının beyanı halinde bu işyerlerine ait tescil kayıt ve belgeler ile tüm dönem bordrolarını getirtmek, işyerlerinin Yasa kapsamına alınma tarihi ile tespiti istenen dönem içerisinde Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan bir denetim olup olmadığını sormak, öncelikle dava konusu dönemi kapsar biçimde bordro tanıklarını dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının davalı işyerinde veya işyerlerinde fiilen çalışıp çalıştığı hususunda yöntemince beyanlarını almak, davacının birden fazla işyerinde çalışmasının olduğu sonucuna varılması halinde de, bu işyerlerinin kanun kapsamına alınma tarihleri gözönünde tutularak , davacının hangi süreler içerisinde, hangi işyerinde geçtiği belirterek infazında tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküım bozulmalıdır. Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan A.. L..'ne iadesine 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.