Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19678 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23868 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İŞ) MahkemesiDavacı, davalıya ödenen 5077.27 TL faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı Kurum, davalıya eşinden dolayı ölüm aylığı bağlanırken esas alınan vergi kayıtlarının sahte olduğunun belirlenerek yaşlılık aylığının iptal edildiği iddiasıyla ; toplam 5.077,27 TL yersiz ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalının murisinin 12.11.1990 tarihinde ölümü üzerine davalı tarafından murise ait vergi kayıtlarına dayanılarak muris adına Bağkur kaydı oluşturulduğu ve prim ödemelerinin yapıldığı,talebi üzerine kendisine 01.12.1990 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı, 21.10.2002 tariihli teftiş raporu ile davalının murisine ait vergi kayıtlarının sahte olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine davalı kurumca vergi kaydının usulsüz olduğu gerekçesi ile 24.10.2003 tarihi itibari ile ölüm aylığının iptal edildiği ve yersiz olarak ödendiği anlaşılan ödemelerin iadesinin istendiği, davalı hakkında ceza davasının açılmış olduğu,bu davada davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile düşme kararı verildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı Kurumca iptal edilen vergi kayıtları sonucu; davalıya ödenen yaşlılık aylıkların ve davalı tarafından yapılan sağlık harcamalarının iade edilip edilemeyeceğine ilişkindir. Somut olayda, muris adına sahte vergi kaydı oluşturulduğu,buna dayanılarak gerçekte sigortalılık koşulları taşımayan muris adına giriş bildirgesi düzenlendiği ve Bağ-kur kaydının yapıldığı açıkça ortadadır. Sigortalılık koşullarının olmadığı durumda prim ödemek sureti ile hak sahibi sıfatı olmak da mümkün değildir. Buna göre; hak sahibi olmadığı anlaşılan davalının, 5510 sayılı Yasa'nın 96.maddesine göre iade ile yükümlü olduğu tutar ve faizi saptayarak sonuca göre karar vermek gerekirken hükümde yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. O halde davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküım bozulmalıdır. Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.