MAHKEMESİ :İş MahkemesiİDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, 191.832,09 TL maddi, 28.500,00 TL manevi tazminatın 01/04/2008 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Her ne kadar mahkemece, davacının davadan fergat dilekçesi gerçersiz kabul edilmiş ise de, davaya son veren bir taraf işlemi olan feragat davacının mahkemeye yönelttiği tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Vekille takip edilen işlerde davacı asilin davadan feragat edebilmesi için avukatının iznini, icazetini veya bilgilendirilmesini gerektiren bir düzenleme bulunmadığı gibi feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine de gerek yoktur. Davacı davasından feragat etmekle, yalnız davasını geri almakla yetinmemekte, bilakis dava konusu yapmış olduğu haktan vazgeçmektedir. Davacının davasından feragat etmesi ile, dava konusu uyuşmazlığın sona ereceği her türlü izahtan varestedir.Somut olayda, davacı tarafın, kazadan sonra ruhsal ve sinirsel dengesinin bozulduğu, alkol bağımlısı olması nedeniyle muhakeme ve kavrama yeteneğini kaybettiği, davalı tarafın kendisini yanılttığı, bu nedenle 30/10/2014 tarihli davadan feragat dilekçesinin düzenlendiği tarihte esasen temyiz kudretinin bulunmadığını ve davalı tarafın bu belgeyi kendisine hile ile imzalattığı yönünde açıklamaları bulunduğu halde, Mahkemece, davacının temyiz kudretinin bulunup bulunmadığı, davacının anılan belgenin düzenlenmesi esnasında iradesinin fesada uğratılıp uğratılmadığı konusunda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır.Yapılacak iş, irade fesadı konusunda tarafların delillerini toplamak, davacının davadan feragat dilekçesi verdiği tarihte medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunmadığını araştırarak oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacı ve davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalıya iadesine 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.