Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1960 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4760 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi: Aydın İş MahkemesiTarih: 09.02.2006No: 83-9Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde en az 400 gün çalışması bulunduğunu, gösterilmeyen 300 günlük çalışmasının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, davacının murisi A.K.’nın davalı işveren A.S.’ın inşaat işyerinde 1997-1998 döneminde çalıştığını, davalı işverence SSK.'ya 100 gün çalışmanın bildirildiğini, oysa çalışmalarının 300 gün eksik gösterildiğini ve bu inşaat iki yıl süreyle devam ettiğinden bitimine kadar eksik bildirilen 300 günlük çalışmanın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de; bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.Dosyadaki kayıt ve belgeler incelendiğinde; davacı murisinin imzasını taşıyan 1998 yılı ücret bordrolarından davalı işyerinde 100 gün çalışmasının bulunduğu, SSK. hizmet cetveline göre 01.02.1998 tarihinde işe girişinin ve 1998 yılı 1.dönemde 65 gün, 2.dönemde 21 gün, 3.dönemde 14 gün çalışmasının ve 30.10.1998 tarihinde işten çıkışının bildirildiği, işyerinin 1.2.1998 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, inşaatın ara verilip durudurulma tarihinin ise 30.12.1999 tarihi olduğu, işveren tarafından SSK’ya ve Belediye’ye verilen dilekçelerden anlaşılmaktadır.Bu yönü ile davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesidir. Anılan maddede yönetmelikle tesbit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Madde de belirtildiği üzere yönetmelikle tesbit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda 5 yıllık hakdüşürücü süreden bahsedilemiyeceği açık- seçiktir. Somut olayda davacının murisi ile ilgili olarak 1.2.1998 tarihinde işe giriş bildirgesinin verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca dava 02.02.2005 tarihinde açıldığından davacı murisinin 1997 yılından önceki çalışmalara ilişkin talebi hak düşürücü süreye uğramış olsada bildirgenin verildiği 01.02.1998 tarihinden sonraki çalışmalar yönünden hak düşücürü süre dolmamıştır. Sosyal Güvenlik Hukuku’na ilişkin bu tür davalarda talep değerlendirilirken gerçeğin bulunması asıldır. Davalı işyerinden verilen 1.2.1998 tarihli işe giriş bildirimi nazara alındığında, bu tarih ile işin durdurulma tarihi olan 30.12.1999 tarihi de nazara alınıp, şayet tanık ifadeleri ve diğer delillerle aynı işyerinde çalıştığı kanıtlandığı taktirde 1.2.1998 tarihinden sonrası için tespite karar verilmesi gerekecektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.