Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1952 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 9528 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : Sakarya İş MahkemesiTARİHİ : 25/12/2007NUMARASI : 2004/234-2007/1036Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece davalı Y.A. ölü olduğundan, davalılar O. O. K. San A.Ş., O. D. ve O.D.'a yönelik davanın kusurları bulunmadığından esastan reddine, 8.553,30 TL maddi tazminatın 20.12.2000 tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılar Ç.-İ. Ç. İmalat Ltd Şti , N. Ç. Yapı İmalat Montaj Sanayi Ticaret Ltd Şti ve T.C.’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.HMUK’nun 73 maddesinde açıkça belirtildiği üzere; Mahkeme, yanları dinlemeden onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu nedenle, tebligatın davadaki önemi büyüktür. Mahkemelerce çıkarılacak tebligatların tebliğ şekli 7201 sayılı Yasa ve Tebligat Nizamnamesi (Tüzüğü)'nde düzenlenmiştir. Bilindiği gibi tebliğ ile ilgili yasa ve tüzük hükümleri tamamen şeklidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerek tebliğ tarihi, yasa ve tüzükte emredilen şekillerle isbat edilebilir. Yasa ve tüzüğün bu konuda etkili önlemler almış olmasının tek amacı tebliğin muhatabına ulaşması ve onun tarafından kabul edilmesini sağlamaktır. Zira yazılı tebligat bir davaya ilişkin işlemleri o dava ile ilgili kişilere bildirmek için, mahkemelerce yasaya uygun biçimde yapılan bir değerlendirme işlemidir. O halde yasa ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılara kadar uygulanması zorunludur.Öte yandan Türk Ticaret Kanunu 512 maddesinde limited şirketlerin kuruluşu ile ilgili olarak şirketin ticaret siciline tescil ile hükmi şahsiyet kazanacağı düzenlenmiştir. Somut olayda ise davalı N.Ç.Yapı İmalat Montaj Sanayi Ticaret Ltd Şti ve Ç. İ. Ç. İmalat s Montaj İnşaat Sanayi ve Tic Ltd Şti’nin ticaret sicildeki kayıt ve adresi için mahkemece yazılan yazıya Kocaeli Ticaret Sicil Memurluğu’nun verdiği 7.9.2005 tarihli cevapta diğer davalı Ç. İ. Ç. İmalat Montaj İnşaat Sanayi ve Tic Ltd Şti nin adres ve yetkilisinin bildirildiği halde davalı N. Ç. Yapı İmalat Montaj Sanayi Ticaret Ltd Şti’nin kayıt ve adresi hakkında olumlu ve olumsuz bir bilgi verilmemesi rağmen mahkemece zabıta araştırmasıyla adresi bulunmadığından bu davalıya dava dilekçesinin duruşma gün ve saatinin 07.04.2006 tarihinde ilanen tebliğat yapılmak suretiyle tebliğ edildiği görülmüştür. Mahkemece Ticaret Sicile kaydı zorunlu bulunan davalı N. Ç. Yapı İmalat Montaj Sanayi Ticaret Ltd Şti’nin Ticaret Sicildeki kayıt ve adresleri tespit edilip bu adrese usulünce dava dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilip bir karar verilmesi gerekirken mahkemece, kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurulması gereken bu usul kuralı göz ardı edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, kamu düzenine ilişkin bu husus resen nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 12.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.