Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19450 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26139 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 02.09.1977 - 17.06.2013 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının 02/09/1997 - 17/06/2013 tarihleri arasındaki dönemde ...'na bağlı... İlkokulunda sürekli biçimde geçen çalışma süresinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece ispatlanamayan davanın reddine şeklinde hüküm kurulmuştur. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 10/10/2000 tarihli işe giriş bildirgesinin ... sicil sayılı dosyada işlem gören.... İlköğretim Okul Müdürü ... tarafından davacı adına düzenlenmiş olup 09/10/2000 tarih ve 1216359 sayı ile Kurum kayıtlarına intikal ettiği, 10/10/2000- 17/06/2013 tarihleri arasında toplam 3730 günlük hizmetin davalı okul idaresince Kurum'a bildirildiği, hizmet bildirimlerinde birden fazla işyerine giriş-çıkış kaydının bulunduğu, davalı Okul idaresi ile davacı arasında 09.10.2000 işe başlama tarihli taraf imzalarını havi hizmet sözleşmesinin akdolunduğu, davalı okul idaresinin 01.12.1999 tarihinde... sicil no ile Kanun kapsamına alınmış olduğu, 1999/3- 2013 yılları arasına ait dönem bordrolarının getirtildiği, 02/05/2000 ve 20/06/2000 tarihli “cam temizliği” hizmetine yönelik gider makbuzlarının... İlköğretim Okulu Koruma ve Güçlendirme Derneği tarafından düzenlenmiş olup makbuzun davacının imzasını içerdiği, ihtilaf konusu dönem içerisinde davalı Okul yönetiminde çalışan kamu personelinin Kaymakamlık cevabî yazısı ile Mahkeme'ye bildirildiği, duruşmalarda davacı, davalı tanıkları ile kamu tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; duruşmalarda dinlenen tanık beyanlarına göre davacıdan önce davalı Okul idaresinde .... ve... isimli çalışanların hizmetlerinin geçtiği belirtilmekle bu tanıkların beyanlarına başvurulmaksızın davacının davalı işyerinde geçen çalışmalarının tereddüt oluşturmayacak şekilde ortaya konmadığı ve bu şekilde Mahkece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; kamu düzenini yakından ilgilendiren bu tür davalarda gösterilmesi gereken özen gereğince, sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için tanık beyanlarında adı geçen .... ve... isimli şahıslara ait Kurum'dan hizmet kayıtlarının getirtilerek davalı Okul idaresinde geçen hizmetlerinin bulunup bulunmadığını araştırmak, bu kişilerin tanık olarak beyanlarına almak suretiyle davacının davalı Okul idaresince Kurum'a hizmet bildiriminin yapıldığı 10/10/2000 tarihi öncesinde de çalışmalarının mevcut olup olmadığı yönünde bilgilerine başvurmak, bu kişilerin beyanları ile yetinilmediği ya da adreslerine ulaşılmadığı takdirde ihtilaf konusu dönem kapsamında okul yöneticiliği yapmış kişiler ile davacının talep ettiği dönemde çalıştığı bildirilen okul öğretmeni ve yöneticilerinden re'sen seçilecek ve duruşmalarda beyanlarına müracaat edilmeyen başkaca tanıkları dinlemek, okullar çevresindeki komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişileri de tespit edip dinlemek ve toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 04/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.