MAHKEMESİ: İzmir 1. İş MahkemesiTARİHİ: 22/11/2006NUMARASI: 2004/844-2006/900Davacı, davalı işverene ait işyerinde 9.6.1996-20.11.2003 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, 9.6.1996-20.11.1003 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir. İstek tanık sözlerine dayınılarak kısmen hüküm altına alınmıştır.Gerçekten, davacının işyerindeki çalışmaları 15.y4.1997 tarihli davacının imzasını taşıyan işe giriş bildirgesi ile Kuruma kimsi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak primleri ödenmiştir. Davalı işveren yargılamalar sırasında bir kısım ücret bordolarını ibraz etmiştir. İbraz edilen ücret bordoları kısmi bildirime ilişkin olup davacının ibraz edilen ücret bordoları kısmi bildirime ilişkin olup davacının imzasını taşımaktadır. İşe giriş bildirgesi ve bordolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin bulunması durumunda tanık sözlerine değer verilemez. Dairemizin giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Dava sırasında dinlenen tanıklarında kayıtlı borda tanıkları olmadıkları sadece tanık İpek İncekara’nın işyerinin bulunduğu apartmanın yönetici olduğu anlaşılmaktadır.Yapılacak İş; davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak, işverenin ibraz ettiği ücret bordolarından davacının imzası olanlar saptanarak imzasının içeren bordolarda geçmiş süreler dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı ücret bordosu bulunmayan süreler yönünden de, dinlenilen tanıklar yeterli görülmediğinden, davacının tek çalışan olduğu anlaşılmakla resen bordolu komşu işyeri çalışanlarının bilgilerine başvurmak özellikle tüm dellirler toplandıktan sonra birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir. HGK.’nun 25.6.2003 gün 2003-/410 Esas-424 Karar sayılı Kararı da aynı yöndedir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular, göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırır olup bozma nedenidir.Kabule göre de; davanın kabulü halinde davcı, lehine yargılama gideri ve vekaletin taraflar üzerinde bırakılmasına ilişkin hüküm kurulması da doğrul görülmemiştir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,30.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.