Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. İş MahkemesiTARİHİ : 15/04/2014NUMARASI : 2013/473-2014/207 Davacı, kurum işleminin iptaliyle malül olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davalı Kurumca sigortalının maluliyet aylığı talebinin iptaline yönelik Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının çocuğu E. A.ın % 100 oranında malul olduğunun ve bakıma muhtaç olduğunun tespitine, 18/02/2011 Tarih ve 18525495 sayılı davalı kurumun yapmış olduğu işlemin iptaline karar verilmiştir.Bedensel ve ruhsal arızalar nedeniyle sigortalıya ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi, yasal çerçevede bir raporun alınmış olmasına bağlıdır.Davacı veya davalının dava ehliyetinin bulunmadığı yargılamanın devamı sırasında tespit edilirse bu tarafa vasi tayini için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 404/2.maddesi gereğince davaya bakan Mahkemece kişinin ikametgâhı Sulh Hukuk Mahkemesine ihbar da bulunularak atanacak vasinin huzuru ile davaya devam edilmek gerekir. 5510 sayılı Yasanın 95. maddesine göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurum tarafından verilen karara ilgililerin itirazı halinde durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca karara bağlanır.Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurum'un birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulu'nca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'nde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan Yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Asker Hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulu'nca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulu'nca inceleneceği bildirilmiştir.Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu'nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararı'na itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu'na gidilerek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28/06/1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının kız E. A.' ın 20.07.1992 doğumlu olup dava tarihinde 18 yaşından büyük olduğu, davacının kızının maluliyetine ilişkin kuruma başvurusu üzerine davacının kızının başka birinin bakımına sürekli muhtaç derecede malul olmadığına karar verildiği, itiraz üzerine SS Yüksek Sağlık Kurulu'nun kararı ile; davacının kızının başka birinin bakımına muhtaç derecede malul olmadığına karar verildiği, Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi'nin 20.11.2013 tarihli raporunda, davacının kızı Emel' in " E cetveline göre %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, başka birinin bakımına muhtaç olduğu" nun bildirildiği, mahkeme tarafından bu raporun esas alınarak yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, davacının kızı hakkında vasayet kararı olup olmadığı araştırılmadan, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından verilen karar ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporu arasında çelişki oluştuğu halde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş; davacıya dava tarihinde 18 yaşından büyük olan kızı E.A.' ın vasisi olduğuna dair vesayet kararını sunması için süre vermek, vesayet makamından alacağı husumet izin belgesiyle davayı takip etmesi sağlandıktan sonra yukarıda açıklanan prosedür çerçevesinde Kurumca belirlenen maluliyet oranı ile Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulunca belirlenen maluliyet oranı arasındaki çelişkinin giderilmesi amacı ile Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan maluliyet başlangıcının hangi tarih olduğu ve E cetveline göre toplam maluliyetinin ne kadar olduğu, birinin bakımına sürekli olarak muhtaç derecede malul olup olmadığı hususunda rapor alarak, sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.