Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19405 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7227 - Esas Yıl 2015
Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş MahkemesiTARİHİ : 20/11/2014NUMARASI : 2013/181-2014/685 Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 175.905.00.TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi ve de V.. Ş.. vekili tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03/11/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan V.. Ş.. vekili Avukat Nazife Uçar geldi. Diğer davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatına, temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 16.11.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu %12,10 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin manevi tazminatın takdirine ilişkin kararı isabetlidir. Maddi tazminatın belirlenmesine ilişkin kararı ise aşağıdaki nedenlerle hatalı olmuştur. Kusurun aidiyeti ve oranı ile sürekli iş göremezlik oranı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş görmezlik ve karşılık kusur oranları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Gerçekten, Yerel Mahkemenin hükmüne esas aldığı 16.07.2014 günlü hesap bilirkişi raporunda, İnşaat Mühendisleri Odası tarafından bildirilen ücretin davacı iddiasının üzerinde olduğundan bahisle davacı iddiası gibi olay tarihinde asgari ücretin 3,7734 katı ücretle çalıştığının kabulü ile hesaplama yapılarak maddi tazminatın belirlendiği anlaşılmaktadır. .../... İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda, davacı işçinin davalı şirkette inşaat teknikeri olarak çalıştığı, yaşı ve iş deneyimi ile yapılan işin vasıflı bir iş olması dikkate alındığında, vasıflı işçinin asgari ücretle ya da bu civarda bir ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği açıktır. Bu nedenle yerel mahkemece, davacın asgari ücretin üzerinde bir ücret ile çalışacağının kabulü ile olay tarihinde davacının emsali işçilerin ücretinin araştırılmasına gidilmesi isabetlidir. Ancak, davacı, inşaat teknikeri olduğu halde, İnşaat Mühendisleri Odası tarafından inşaat mühendisleri için bildirilen emsal ücretin, davacı iddiasının üzerinde olduğundan bahisle, davacı iddiası esas alınmak suretiyle gerçek ücretin belirlenmesi ve davacının asgari ücretin 4,47 katı ücret ile çalıştığının kabulü hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacı işçinin inşaat teknikeri olduğu ve bu nitelikteki bir işçinin asgari ücretle çalışmayacağı kabul edilerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili meslek kuruluşlarından, benzer işyerlerinde çalışan ve emsal işi yapanların ücretleri araştırılmak suretiyle işçinin gerçek ücretini belirlemek, belirlenen bu gerçek ücretle sigortalının maddi tazminatını yeniden hesaplatmak, hesaplanan bu zarardan Kurumca bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin rücu edilebilecek kısmını indirmek, usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan ve özellikle gerçek ücretin hatalı belirlendiği hesap bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde maddi tazminata karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, Davalılardan V.. Ş.. yararına takdir edilen 1.100.00.TL. Duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.