MAHKEMESİ: Karaman İş MahkemesiTARİHİ: 26/09/2006NUMARASI: 2005/5-2006/134Davacı, 1.7.1985-1.1.2005 tarihleri arası S.S.K. ve Bağ-Kur hizmetlerinin toplamı 19 yıl 6 ay olduğunun tespiti ile kurum işlemlerinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 01.07.1985 ile 01.01.2005 tarihleri arasında SSK ve Bağ-Kur hizmetlerinin toplamının 19 yıl 6 ay olduğunun tespiti ile Kurum işlemlerinin buna göre düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinde; davacının 01.07.1985 tarihinde 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak resen tescil edildiği, 20.4.1990-10.07.1990 tarihleri arasında 80 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı çalışmalarının bulunduğu, 01.01.1992-31.12.1992 tarihleri arasında 180 gün ve 01.01.1994-31.12.1999 tarihleri arasında da 1080 gün 2925 sayılı Yasa’ya tabi SSK tarım sigortalısı olduğu, davalı Kurumca davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı çalışmasının başladığı 20.04.1990 tarihi itibariyle terkin edildiği ve davacının 29.12.1999 tarihinde yaptığı prim ödemesine istinaden tarım Bağ-Kur sigortalılığının 01.01.2000 tarihinde yeniden başlatıldığı, davacının 10.04.1978 tarihinden itibaren Tarım Kredi Kooperatifi’ne, 01.05.1990 tarihinden itibaren de Ziraat Odası’na kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davanın sonucu itibariyle S.S.K.'nun hak alanını ilgilendirdiği ortadadır. Hal böyle iken mahkemece yalnızca Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün huzuruyla yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılmış olması hatalı olmuştur.Yapılacak iş; öncelikle davacı tarafa önel verilerek SSK Başkanlığının yöntemince davaya katılımı sağlanarak, konu hakkında beyanını almak, davacının talebi ile ilgili tüm delillerini toplamak ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgularda dikkate alınıp dosyadaki deliller yeniden değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu hususlar göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Bağ-Kur’un temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 30.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.