Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1937 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8975 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline, kesilen aylığın 16/09/2009 tarihinden itibaren yeniden bağlanmasın karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile kesilen aylığın 16/09/2009 tarihinden itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile davacının kesilen yaşlılık aylığının kesildiği tarih olan 16/09/2009 tarihinden itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine ve aksine olan Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir. 3201 sayılı Yasa'nın 6/A maddesi uyarınca borçlanılan süreler de değerlendirilerek aylık bağlanabilmesi için yurda kesin dönüş yapılmış olması gerekmektedir. Zira, borçlanmanın geçerliliği için yurda kesin dönüşü şart kılan 3201 sayılı Yasa’nın 3. maddesi 4958 sayılı Yasa’nın 56. maddesi ile değiştirilip söz konusu şart madde kapsamından çıkarılmışsa da, anılan yasanın tahsis koşullarını düzenleyen 6. maddesinde benzer nitelikte bir değişiklik yapılmadığından kesin dönüş şartı gerçekleşinceye kadar sigortalıya yaşlılık aylığı tahsisi mümkün değildir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 07/02/1973-31/03/1987 tarihleri arasında yurt dışında (Almanya’da) geçen hizmetlerini 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanarak, borçlanma bedelini 30/07/1993 tarihinde ödediği, yurda 04/07/1993 tarihinde kesin dönüş yaptığını belirttiği, 27/07/1999 tarihli talebi dikkate alınarak 2130 gün SSK ve 5094 gün 3201 sayılı Yasaya tabi borçlanma hizmeti toplamı 7224 gün üzerinden 01/08/1999 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı, daha sonra Alman Sigorta Mercii’nden alınan hizmet cetvelinden davacının 01/04/1999-15/03/2001 tarihleri arası sigortaya tabi olmayan düşük değerli çalışmalardan doğan, belli bir süreye isabet etmeyen çalışmalarının bulunduğu, Kurum tarafından bu çalışmalar nedeniyle davacının yaşlılık aylığının bağlanış tarihi itibariyle iptal edildiği ve ödenen aylıkların davacıdan geri istendiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya bağlanan ve daha sonra kesilen yaşlılık aylığının kesilip kesilemeyeceği ve ödenen aylıklarında geri istenip istenilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.3201 sayılı Yasanın 6. maddesinde hizmet borçlanması yapanların, yaşlılık aylığından faydalanabilmesi için, 1-yurda kesin dönüşün yapılması, 2-borçlanma bedelinin ödenmesi, 3-yazılı talepte bulunulması şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.Somut olayda davacının 01/04/1999-15/03/2001 tarihleri arası Almanya'da çalışmaları bulunmaktadır. Her ne kadar bu çalışmalar sigortadan muaf kısa süreli çalışmalar olarak ve Kurumun 2010/91 sayılı genelgesine göre yaşlılık aylığını kesmeyeceği belirtilmiş ise de, yurda kesin dönüş şartını engellemektedir. Dolayısıyla yurda kesin dönüş şartı yerine getirilmemiştir. Bu nedenlerle davacının tahsis talebinde bulunduğu 27/07/1999 tarihi itibariyle Almanya'da çalışmasının devam ettiği, bu çalışmaların sona erdiği 15/03/2001 tarihine kadar olan dönemde Kurumca ödenen yaşlılık aylıklarının yasal faizle birlikte davacıdan geri istenmesinin mevzuata uygun olduğu ortadadır.Öte yandan 15/03/2001 tarihinden sonrasına gelince, davacının sadece işsizlik sigortasına kayıtlı olduğu, herhangi bir çalışmasının bulunmadığı, herhangi bir yardım ödemesi almadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla 15/03/2001 tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanması gerekmektedir.Yapılacak iş; davacının Almanya' daki fiili çalışmasının bittiği 15/03/2001 tarihi, kesin dönüş tarihi olarak kabul edilip, bu tarihi takip eden aybaşı olan 01/04/2001 tarihi itibariyle aylık bağlamaktan ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.