Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19357 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12717 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Şarkışla Asliye Hukuk ( İŞ) MahkemesiTARİHİ : 17/10/2014NUMARASI : 2014/251-2014/602Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 18/10/1996-16/09/2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava, davacının 18.10.1996 ile 16.09.2008 tarihleri arasında S.. B..'na ait Yıldırım Mahallesi Sağlık Lojmanlarında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 15.07.1998 - 16.09.2008 tarihleri arasında davalı S.. B..na ait iş yerinde yılın altı ayı kesintisiz, diğer altı ayı haftada bir gün çalıştığının tespitine, 15.07.1998 tarihinden önceki çalışmalarının tespitine yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.Hükümler, davayı esastan çözümleyen, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardır. Hüküm ile taraflar arasındaki uyuşmazlık sona erer ve hüküm kesinleşince artık o uyuşmazlık hakkında yeni bir dava açılamaz. HMK'nın 297. maddesinde; "hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği" belirtilmiştir.Somut olayda; “davacının 15.07.1998 - 16.09.2008 tarihleri arasında davalı S.. B..na ait iş yerinde yılın altı ayı kesintisiz, diğer altı ayı haftada bir gün çalıştığının tespitine,” şeklinde kurulan hükmün, “yılın hangi aylarında tam çalışma, hangi aylarında haftada bir gün çalışma olduğunun anlaşılmaması” karşısında infazının mümkün olmadığı, hükmün bu hali ile yeni bir dava açılmasına sebebiyet verecek nitelikte olduğu anlaşılmaktadır..../...Açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak ve infazı kabil olacak şekilde hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.