Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19245 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 11638 - Esas Yıl 2007





Mahkemesi : Gaziantep 2. İş MahkemesiTarih : 25.4.2007No : 444-166Davacı 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun ve Ağustos 2005 tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun ve Ağustos 2005 tarihi itibariyle tahsise hak kazandığının tespiti ile fazladan ödediği primlerin yasal faiziyle davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davacının ihtilaflı dönem olan 20.4.1982-1.2.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalı olduğunun tespitine dair verilen karar doğru ise de, yaşlılık aylığına ilişkin istemi reddetmesi doğru görülmemiştir. Kurum ile davacı arasındaki mevcut dava konusu uyuşmazlığın sosyal güvenlikle ilgili mevzuat doğrultusunda sonuca bağlanması ve böylece ileride aynı konuda çıkabilecek bir çekişmenin de önüne geçilmesi gerektiği dikkate alınarak, davacının yaşlılık aylığı talebi konusunda yasal koşulların oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, dava dilekçesinde açıkça tahsis talebinde bulunan davacının, tahsis için Kuruma geçerli bir başvurusunun bulunmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Davacı vekilinin, 28.9.2005 tarihinde Kuruma intikal eden imzasız dilekçe ile yaşlılık aylığı talebinde bulunması üzerine Kurumca, geçerli ve usulüne uygun bulunmayan tahsis talebinin işleme konulmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakta ise de, davacının dava dilkçesinde açıkça tahsis talebinde bulunması nedeniyle, yeniden tahsis dilekçesine gerek olmaksızın dava tarihi tahsis talep tarihi olarak kabul edilmek suretiyle tahsis koşullarının dava tarihi itibariyle gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp tartışılarak oluşacak sonuca göre tahsis talebi konusunda bir karar verilmesi gerekir.3-Öte yandan davacının fazladan ödediği primlerin yasal faiziyle kendisine ödenmesi gerektiği yönündeki istemi konusunda mahkemece hüküm kurulmaması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş, tahsis koşullarının dava tarihi itibariyle gerçekleşip gerçekleşmediği ve davacının fazladan ödenen primlerinin bulunup bulunmadığı araştırılıp tartışılarak oluşacak sonuca göre tahsis talebi ve fazladan ödendiği ileri sürülen primler konusunda bir karar verilmesinden ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.