MAHKEMESİ : Antalya 1. İş MahkemesiTARİHİ : 11/05/2015NUMARASI : 2014/223-2015/343Davacı, 5510 sayılı Kanunun 81. maddesinde öngörülen 5 puanlık indirimden yararlanma şartını taşıdığı halde hak edişlerden kesilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, yersiz olarak ödendiği iddia olunan işveren hissesi sigorta priminin %5 puanlık Hazine teşvikinin, ödeme tarihten itibaren kademeli uygulanacak avans faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Uyuşmazlık, ihale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 oranındaki prim teşviğinden yararlanamayan davacı işverenin, bu hakka sahip olup olmadığı ve Kuruma yapılan bu ödemenin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendinde düzenlenen prim teşviği, 5510 sayılı Kanun'a 5763 sayılı Kanun'un 24.maddesi ile eklenmiş olup 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Somut olayda 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendindeki düzenlemeye göre; aynı yasanın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerce ödenecek primin işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarı Hazine tarafından karşılanacağından, gerek bu tutarın Hazinece karşılanmaması, gerek işverenin bu tutarı davalı Kuruma ödemiş olması, gerekse de ihale makamınca işveren şirketin hak edişlerinden, sigorta primi işveren hissesinden %5 puanlık muafiyet indirimi yapılmadan tümüyle kesinti yapılması durumunda sebepsiz zenginleşen hazine olacaktır. Bu durumda husumetin hazineye yöneltilmesi gerekir.Hal böyle olunca mahkemece, davanın pasif husumet (davalı sıfatı) yokluğu nedeni ile reddi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile işin esasına yönelik olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.