MAHKEMESİ : İstanbul 19. İş MahkemesiTARİHİ : 07/05/2015NUMARASI : 2014/666-2015/183Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine, emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin yetkisizliğine karar vermiştir.Hükmün, davalılardan B.. D.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, hizmet süresinin tespitine ilişkindir.Davacı, davalının ticari taksisinde 2002-2014 yılları arasında gece şoförü olarak çalıştığının, bu süre zarfında yatırılmayan sigorta primlerinin davalı tarafından ödenmesi gerektiğinin ve emekliliğe hak kazandığının tespitini talep etmiştir.Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın Bakırköy Nöbetçi İş Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesinde yer alan "İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikâmetgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşmeler muteber sayılmaz" hükmü ile işçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin kesin yetki kuralı düzenlenmiş olup Kanun'un 1/B bendinde "İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar" hükmü doğrultusunda 5510 sayılı Kanun'dan kaynaklanan davalar İş Mahkemesinde görülmekle birlikte Kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin neresi olacağına dair Kanun'da açık bir düzenleme bulunmamaktadır.5521 sayılı Yasa'nın 15. maddesinde bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükmü yer almaktadır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447/2.maddesine göre "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır" hükmü gereğince genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK'da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin İş Mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği ortadadır.6100 sayılı HMK 6/1. maddesi genel yetki kuralını düzenlemekte olup; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." denilmektedir. Öte yandan tüzel kişilere karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme tüzel kişinin ikametgahının (merkezinin) bulunduğu yer mahkemesidir. (6102 s. TTK. 213., 339., ve 576. maddeleri) HMK. 14. maddesi ise, bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olabileceğini hüküm altına almıştır.Yukarıda anlatılanlar ışığında; hizmet tespiti davalarında şu dört yer yetkili sayılır. Birincisi, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi gereğince işin (hizmetin) yapıldığı yer mahkemesi, ikincisi, yine İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi ile genel yetki kuralını düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. maddesi gereğince işverenin (davalının) ikametgahı mahkemesi, üçüncüsü, genel yetki kuralını düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. maddesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu'nun merkezi bulunduğundan Ankara mahkemeleri, dördüncüsü ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 14. maddesi gereğince hizmetin geçtiği yerin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu şubesinin bulunduğu yer mahkemesidir. Davacı, seçimlik hakkını kullanarak belirtilen yer mahkemelerinden herhangi birinde dava açarsa, yetkisizlik kararı verilmemesi ve işin esasına girilmesi gerekir.Yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmelidir. (HMK m.116 ve 117) Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hâkim re'sen yetkisizlik kararı veremez.Somut olayda davacı, seçimlik hakkını kullanarak işverenin ikametgahı olan Altıntepsi Mah. Bayrampaşa İlçesinin yargı çevresi olarak bağlı bulunduğu İstanbul İş Mahkemelerinde dava açmıştır. Davalı işverenin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik Merkezinin adresinin başka bir yargı çevresi içinde olması, davacının seçimlik hakkını ortadan kaldırmaz. Mahkemece, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı, kesin yetkinin söz konusu olmadığı, süresinde ve usulüne uygun yetki itirazı olmadığı, davalının ikametgâhı olan mahkemede dava açıldığı gözetilerek, işin esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile re'sen yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde davalı B.. D.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan B.. D..'e iadesine, 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.