Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19085 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23836 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İş MahkemesiTARİHİ : 15/05/2014NUMARASI : 2010/421-2014/212Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum ile J.. Ç.. vekillerince ve S.. Ç.. ve N.. Ç.. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının davalılara ait işyerinde 01.03.1985-15.03.2005 tarihleri arasında geçen çalışmaları tespiti istemine ilişkindir.Yerel mahkemenin davanın kısmen kabulu ile davacının 1.1.1991-15.3.2005 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tesbiti ile fazla istemin hak düşürücü süre yönünden reddine dair önceki kararı taraflar tarafından temyiz edilmiş ve dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, “Yapılacak iş;öncelikle davacıya ilişkin şahsi sicil dosyasının tamamı getirtilerek işe giriş bildirgeleri incelenmeli ,dava dışı A....B....ait iş yerinde 1996 yılında çalışıp çalışmadığı tesbit olunmalı,çalıştığının tesbiti halinde 1985-1996 öncesine ilişkin sürenin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmeli ,30 günlük bildirimin gerçek olmadığının tesbiti halinde,davacı iddiası üzerinde durularak 1989-1990 yılları arasında İ...Ö....ait iş yerinde çalışıp çalışmadığı tesbit olunmalı,bu iş veren yanındaki çalışmaların gerçek olduğunun tesbiti halinde şimdiki olduğu gibi 1.1.1991 tarihi öncesi döneme ilişkin istemin hak düşürücü süre yönünden reddolunmalı,bu iş veren yanında hiç çalışmadığının tesbiti halinde ise uyuşmazlık konusu 1985-15.3.2005 yıllarının tamamına ilişkin dönem bordrolarının bulunup bulunmadığı tesbit edilerek bulunması halinde dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar arasından ihtilaflı dönemin tamamında adı geçen ve özellikle ihtilaflı dönemde de bildirimi bulunan re’sen tesbit edilecek tanıkların bilgilerine başvurmak, Bordro tanıklarının bulunmaması veya adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, zabıta, maliye ve meslek Odası aracılığı ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ,davacı iddiaları üzerinde durularak çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. ” denilerek bozulmuştur. Yerel Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulüyle, davacının davalılara ait 695580.34 sicil nolu işyerinde 01/03/1985-15/03/2005 tarihleri arasındaki çalışmasının sürekli ve kesintisiz olduğunun tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Yargıtay Bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, yargılama sırasında davalı Kurumca davacının dava dışı 706955 nolu A...Y... ait işyeri hizmet bilidirimlerinin davacı adına yalnış işlendiğinin tespiti ile doğru dosya numarasına işlendiğinin bildirildiği, dava dışı 511868 sicil numaralı İ.... Ö.... a ait işyerine ait nizalı dönem bordrolarının dosyaya getirtildiği, davalı işyerine ait nizalı dönem tüm bordroların davalı Kurumdan istenmesine rağmen davacının bildirilen hizmet dönemleri dışındaki dönem bordroları gönderilmediği ve 01.08.1991 yılında kanun kapsamına alındığı anlaşılan davalı işyerine ait nizalı dönem diğer dönem bordrolarının olup olmadığı konusunda da bilgi verilmediği, İhsan Özbayrak adlı işyerine ait bordro tanıklarının dinlenmesine karşın bunların beyanlarının davacının çalışmalarının varlığı konusunda yeterli olmadığı, davalı işyeri ile ilgili olarak ise bordro tanıkları dinlenmeyerek dinlenen davacı tanıklarına ait davalı işyerine komşuluklarına dair ikamet belgelerinin dosyaya getirtildiği görülmüş, ancak bozma ilamında belirtilen eksiklikler giderilmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma kararı gerekleri yerine getirilmemiştir. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Yapılacak iş, davacı iddiası üzerinde durularak 1989-1990 yılları arasında İ....Ö... ait iş yerinde çalışıp çalışmadığı tesbit olunmalı, bu iş veren yanındaki çalışmaların gerçek olduğunun tesbiti halinde şimdiki olduğu gibi 1.1.1991 tarihi öncesi döneme ilişkin istemin hak düşürücü süre yönünden reddolunmalı,bu iş veren yanında hiç çalışmadığının tesbiti halinde ise uyuşmazlık konusu 1985-15.3.2005 yıllarının tamamına ilişkin dönem bordrolarının bulunup bulunmadığı tesbit edilerek bulunması halinde dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar arasından ihtilaflı dönemin tamamında adı geçen ve özellikle ihtilaflı dönemde de bildirimi bulunan re’sen tesbit edilecek tanıkların bilgilerine başvurmak, Bordro tanıklarının bulunmaması veya adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, zabıta, maliye ve meslek Odası aracılığı ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ,davacı iddiaları üzerinde durularak çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı işverenlere iadesine, 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.