MAHKEMESİ : İstanbul 13. İş MahkemesiTARİHİ : 10/09/2014NUMARASI : 2011/484-2014/454Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum ile M.. G.. vekillerince ve A.. G.. tarafından temyiz edilmesi ve M.. G.. vekili ve A.. G.. tarafından duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının davalı işyerinde 23.01.2002-14.09.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinin ev olup, davacının davalı işyerinde yatılı aşçı ve temizlikçi olarak çalıştığının iddia edildiği, davalı ev işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alınmadığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Yasa'sının 4. maddesinde ev hizmetlerinde çalışanlara İş Yasa'sı hükümlerinin uygulanamayacağı, 10. maddesinde nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, bundan fazla devam edenlere sürekli iş deneceği, 506 sayılı Yasa'nın 3. maddesinde ise ev hizmetlerinde çalışanların ücretle ve sürekli çalışanlar hariç sigortalı sayılmayacağı bildirilmiştir.Ev hizmetlerinde çalışanlar, hizmet akdine göre evde çalışan kimselerdir. Haftanın her günü çalışanlar yönünden sürekli, süreksiz çalışma olgusunu belirleme yönünden 4857 sayılı Yasa'nın 10. maddesindeki tanımdan hareket etmek mümkün ise de haftanın her günü değil de belirli günlerinde gelip çalışanlar bakımından sürekli veya süreksiz çalışmanın kriteri herhalde her haftanın yarısından fazla düzenli olarak çalışma olmalıdır. Gerçekten her hafta sürekli gelip haftanın bir-iki günü gelmeyen bireyi 506 sayılı Yasa kapsamına almamak anılan maddenin amacına aykırıdır.Somut olayda; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Davacının, uyuşmazlığa konu dönemde bildirilmiş herhangi bir çalışması bulunmamaktadır. Davacı tanıklarının davacının çalışmasını doğrulmasına rağmen, davalı tanıklarının davacının düzenli çalışması olmadığını beyan ettiği, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden davacı tanıklarının beyanları ile hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; davalılara ait evin yer aldığı sitede oturan veya taşınmazı bulunan bina sakinlerinin yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurmak, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların (komşu site sakinleri, bina görevlileri ile civarındaki market, bakkal vs işyerleri sahipleri ile çalışanlarının) beyanlarına da başvurmak suretiyle davacının ev işyerindeki çalışmasının sürekli ve haftanın yarısından fazla şekilde geçip geçmediği belirlenmeli, davacının, davalıların evindeki çalışmalarının niteliği gereği gün boyu sürüp sürmediği de gözetilerek, davacının fiili çalışmalarının varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, kesintili mi, sürekli mi olduğu, kısmi süreli mi (part time) yoksa tam süreli mi (full time) çalıştığı hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmeli; böylelikle, toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre davaya konu talep hakkında bir karar verilmelidir.O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden M.. G.. ve A.. G..'a iadesine, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.