Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19061 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14843 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Çarşamba 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ : 12/02/2015NUMARASI : 2009/169-2015/46Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan İ.. İ.. vekilince duruşmalı, T.. M.. vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, gerçek kişi davalılar C... ve Ç...hakkındaki davaların reddine, maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, 48.000,00 TL manevi tazminatın diğer davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.Dosya kapsamından, iş kazası sonucu davacının %48,00 oranında sürekli iş göremezliği bulunduğu, Kurum müfettişi tarafından düzenlenen tahkikat raporu dahil, aşamalarda mahkemece aldırılan ilk kusur raporu, ikinci kusur raporu ve bu ikinci kusur raporuna ek olarak alınan kusur raporunda takdir olunan kusur oranlarının açıkça birbirlerinden farklı olduğu, tarafların kusurunun aidiyeti noktasında aynı olay nedeniyle bilirkişilerce farklı değerlendirmelerin yapıldığı ortadadır. Oysaki tazminat davalarında tarafların kusurunun aidiyeti ve dağılımı hiç bir tereddüt kalmayacak şekilde tespit olunmalıdır. Hal böyle olunca Mahkemece yukarıda belirtilen kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik araştırma ile neticeye varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Yapılacak iş; mahkemece alınan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi noktasında yine işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman ehil bilirkişi kuruluna konuyu yeniden inceletmek, dosyadaki diğer kusur raporlarının da değerlendirildiği yeni bir bilirkişi kusur raporu alarak tüm delilleri bir arada değerlendirip sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, temyiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.