MAHKEMESİ : Kahramanmaraş İş MahkemesiTARİHİ : 19/03/2013NUMARASI : 2012/24-2013/197Davacı, davalı Kurum tarafından ödenmeyen yurtdışı tedavi giderinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava davacının yurt dışında tedavisi nedeniyle yaptığı masrafların davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyularak, yapılan araştırma sonucu davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Ankara Numune Hastanesinin 08.02.1995 tarihli raporu ile davacının bu tarih itibariyle yurt dışında iki ay süre ile tedavisinin gerektiğinin belirtildiği, davacının Londra’da R.. F.. Hospital Hastanesinde Kurum’un yurtdışında 2 ay tedavi görebileceğini belirtmesine rağmen bu süreyi aşan süre boyunca tedavi gördüğü, kanser hastası olan davacının tedavisinin kemoterapi ve radyoterapiden oluştuğu, tedavisini bitirmeden Türkiye’ye dönmesinin uygun olmayacağı yönünde yurtdışındaki hastane doktorlarınca görüş bildirildiği, bu nedenle tedavisine devam eden davacının 2 aylık tedaviyi aşan tedavi masrafı için Kurumca davacıya 7004,96 Sterlin borç çıkarıldığı anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 32 maddesinin değişik E bendine göre hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 300 gün hastalık sigortası primi ödenmiş olması şartıyla, yurt içinde tedavisi mümkün olmayıp ancak yabancı bir ülkede kısmen veya tamamen tedavisi mümkün görülen ve malûllük halinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği Kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile tespit edilen sigortalının ve bu raporda belirtilmiş ise beraber gideceği kimsenin yurt dışına gönderilmeleri, yabancı ülkelere gidip gelme yol paraları ile bu ülkede kalış ve tedavi masraflarının ödenmesi ve yabancı ülkeye gönderilenlerin tedavi süresinin iki yılı geçemeyeceğ,i bu süre içerisinde acil haller hariç olmak üzere, raporda belirtilen hastalığın dışındaki hastalıklar için tedavi ücreti ödenmeyeceği, bu tedavi için sürenin uzatılamayacağıbelirtilmiştir. Ayrıca anılan yasa da tedavi süresi altı ayı geçtiği takdirde ilgili yabancı sağlık kurumundan alınan ve tedavinin devamı zaruretini gösteren rapor, dış temsilciliklerce Kuruma gönderileceği ve bu işlemin her altı ayda bir tekrarlanacağı, Kurumca sigortalılar için tespit edilen esaslara göre gidip-gelme yol paraları ile tedavi ve zarurî masrafların Kurumca ödeneceği, düzenlenmiştir.506 sayılı Yasa’nın 135. maddesinin değişik (B) bendine dayanılarak çıkarılan Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği’nin 54 . maddesinde Kurum hekimlerine veya sağlık tesislerine müracaat etmeden muayene ve tedavilerini, başka hekim veya sağdık tesislerinde yaptıran Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kimselerin bu tedavi dolayısıyla yaptıkları masrafların ödenmeyeceği, aynı Yönetmeliğin 57. maddesinde ise Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kimselerin ani ve acil hastalığı dolayısıyla Kurum sağlık tesisleri dışında bir sağlık müessesesine yatırılması halinde, bu husus raporla tevsik edilmek ve Kurum tarafından kabul olunmak şartıyla; Resmi Sağlık Müesseselerinde yapılan tedavi masrafları aynen, tedavi özel sağlık tesislerinde yapılmış ise, Kurum sağlık kuruluşlarında ayakta veya yatırılarak yapılacak muayene ve tedavilerden alınacak ücret tarifesi üzerinden hesaplanmak suretiyle ödeneceği, şu kadar ki, resmi sağlık müesseselerinde özel surette tedavi görmüş olanların masrafları, o sağlık tesisinin normal ücret tarifesi üzerinden, yatak ücretleri ise Kurumca belirlenecek yatak ücret tarifesi üzerinden ödeneceği, ancak, kurumca vak'aya el konulabilmesi için, durumun ilgililer tarafından mümkün olan en kısa zamanda Kuruma bildirilmesi gerekeceği düzenlenmiştir. Anılan yönetmeliğin, “Kurum Dışı Sağlık Tesislerine Sevk” başlıklı 56 Maddesinde ise Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılanların , muayene ve tedavi için Kurum sağlık tesislerine başvurmaları üzerine, boş yatak bulunmaması veya hastalığın Kurum sağlık tesislerinde tedavisinin mümkün olmaması hallerinde, Kurumca resmi bir sağlık tesisine yahut kanunun 123 üncü maddesi hükmüne istinaden Kurumca sözleşme yapılmış özel sağlık tesisine, buralarda da boş yatak bulunmadığı veya tedavinin yapılamayacağı raporla tevsik edildiği takdirde diğer özel sağlık tesislerine sevk edilmek suretiyle gereken muayene ve tedavilerinin Kurum tarafından sağlanacağı, Kurumca sevk edilmeksizin Kurum harici resmi sağlık tesislerine başvurarak tedavilerini yaptıran Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılanların, tedavilerinin Kurumca sağlanamadığı yer veya hallerde de tedavi giderlerinin kurumca karşılanacağı, kurum sağlık tesislerinde sağlanamayan tedavilerin doğrudan başvuru veya hastanın kendi isteği ile sevk edilmek suretiyle Kurum dışı sağlık tesislerinde yaptırılması halinde, Kurumca karşılanacak olan tedavi giderleri Kanunun 123 üncü maddesi hükmüne göre o yerde sözleşme yapılmış aynı tedavinin sağlanabileceği sağlık kuruluşu bulunuyor ise kuruluşla yapılan sözleşmeye göre, böyle bir sağlık kuruluşu yoksa, başka bir ilde bu nitelikteki sağlık kuruluşuyla yapılan sözleşmeye göre ödenmesi gereken tutarı aşamayacağı, ancak geçirilen kaza sonucu kopan organları nedeniyle yapılan tedavilerde, Kurumca ödenecek olan masraf tutarı, başvurulan sağlık tesisi ile Kurum arasında bu konuda “paket program” sözleşmesi varsa onun üzerinden, bu konuda “paket program”sözleşmesi yoksa Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen miktarlar üzerinden ödeneceği belirtilmiştir.Somut olayda; bozma ilamı sonrası Ankara Onkoloji Hastanesi doktorlarından alınan 08.06.2012 tarihli bilirkişi raporundan;raporu sunan doktorların sadece radyoterapi alanında uzman olduklarını belirterek incelemenin yalnız radyoterapi ile sınırlandırıldığı ve bu yönde görüş bildirildiği,10.01.2013 tarihli hesap bilirkişi raporunda ise Ankara Onkoloji Hastanesi doktorlarından alınan rapora itibar edilerek hesap yapıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece davacının kemoterapi ve radyoterapi ile tedavi olduğu gözardı edilerek sadece radyoterapi tedavisiyle sınırlandırılan bilirkişi raporlarına itibar olunarak kurulan hüküm eksik inceleme ve araştırma ile tesis edildiğinden hatalı olmuştur.O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında yapılacak iş; davacı sigortalının talebinin yurtdışı tedavisinin 2 aylık süreyi aşan süreye ilişkin tedavi gideri olduğu anlaşıldığından, tedavinin bütünlüğünü anlamak açısından davacının tercüme ettirilmiş tüm tedavi evraklarının eklenerek fakat özellikle de talep gözetilerek 08.02.1995-08.04.1995(Kurumca 2 aylık tedavi gideri karşılanır-yasal izinli) tarihleri dışında yurtdışında gördüğü bedeli karşılanmayan tedavi evraklarının kanser tedavisi yapan onkoloji hastanelerine göndererek hastanede davacının 1995 yılında 08.02.1995-08.04.1995 tarihleri dışındaki gördüğü kemoterapi ve radyoterapi tedavileri için Bütçe Uygulama Talimatı Resmi Sağlık Kurumları Fiyat Tarifesi gereğince hak edebileceği tedavi giderini saptayabilecek hastanenin ilgili biriminden (hastane idari ve mali işler müdürlüğü)görüş alarak davacının hak edebileceği tedavi giderini hesaplayacak alanında uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.