MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. İş MahkemesiTARİHİ : 07/05/2015NUMARASI : 2014/531-2015/395Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. KARAR Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, istemlerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda, davacıların murisinin kazanın meydana gelişinde %60 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, davacı tarafın anlaşma, vazgeçme ve ibraname tutanağı başlıklı tutanakta yeralan imzaları inkar etmesine rağmen bu yönde bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporlarundaki kusur oranı kazanın oluş şekline uygun olmayıp davacıların murisine atfedilen kusur oranı fazladır.Yapılacak iş, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak olayın oluş şekline uygun kusur raporu almak, imza incelemesi yaptırılarak anlaşma, vazgeçme ve ibraname tutanağı başlıklı tutanakta yeralan imzaların davacı anne ve babaya ait olup olmadığını belirlemek ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.